|
||
![]() |
Başka şansımız yok | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Koronavirüs vaka sayısında günden güne yükselen rakamları görmek maalesef hepimizde tedirginliği arttırıyor. 6 binlere kadar düşen vaka sayısı, şimdi 40 binleri aşmış durumda. Hayatı adeta alt üst eden, bir çok problemi de beraberinde getiren koronavirüsü yenmek için birden fazla aşı üretildi. Şimdi ülkemizde de, üretilen bu aşılardan bir kısmı peyder pey yapılıyor. Önce büyüklerimizden ve kronik rahatsızlığı olanlardan başlanan aşı, kademe kademe uygulanıyor. Bu virüsle mücadelede aşı, en etkili silah olarak görülüyor. Tabi aşı ile birlikte, korunmak için de maske, mesafe ve hijyen kuralları. Vaka sayıları 40 binlerin üzerine çıkmışsa, maske, mesafe ve hijyen kurallarına tam anlamıyla uyduğumuzu söylememiz gerçekçi olmayacak. İllaki bu virüsü bir birimize bulaştırıyoruz ve böylece vaka sayıları gün geçtikçe artıyor. Şimdi Ramazan ayı ile birlikte yeniden bir takım tedbirler uygulanacak. Bu tedbirlere harfiyen uymak durumunda olmakla birlikte, kendi kişisel tedbirlerimizi de uygulamamız gerektiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Nedir bu kişisel tedbirler? Artık hepimizin ezberlemiş olması gerekiyor ama sanırım uygulamada taviz veriyoruz. Maske, mesafe ve hijyen. Bunlara dikkat ettiğimiz sürece virüse yayılım imkanı tanımamış olacağız. Ancak gözüken o ki, virüse öyle güzel fırsatlar sunmuşuz ki, rakamlar 40 binleri aşmış. Alınan tedbirlere harfiyen uymaya özen göstermekle birlikte, biraz daha kendi tedbirlerimizi de arttırmamız gerekiyor. Bunu bize rakamlar dayatıyor. Mesela, sıkılmaymış, rehavetmiş, önce bunlardan sıyrılmamız lazım. Ardından, adına fedakârlık mı deriz, başka bişey mi deriz bu size kalmış ama mesela işimiz yoksa, evden çalışma imkanımız varsa, şartlar uygunsa bir süre izole olmaya çalışalım. Gerekmedikçe kalabalık oluşturmayalım, kalabalıklara girmeyelim, ev gezmeleriymiş, düğünlermiş, nişanlarmış, taziyelermiş, mümkün olduğunca bunları yapmayalım, yapanlar varsa da, kimseyi küstürmeden, usulünce korona gerçeğini açıklayıp katılmayalım. Mümkünse teması en aza indirelim. Biz teması en aza indirdikçe, paralelinde vaka sayılarının da aşağıya doğru indiğini hep birlikte göreceğiz. Ancak biz kalabalık oluşturdukça, koronavirüs vaka sayıları bize nispet yaparcasına daha da yükselecek. Bu işin şakasının olmadığını, maalesef kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısına bakarak da anlamamız gerekiyor. Yok, başka şansımız yok. Ya kendimizi koruyacağız ya da koruyacağız. Aksi takdirde bu virüs belasından çekeceğimiz var. Bakın bir taraftan aşılamalar yapılırken, öbür taraftan bizler hastanelerin, sağlıkçılarımızın yükünü yeniden arttırmayalım. Biz de sürece katkı sunmak için kişisel tedbirlerimizi arttıralım. Bu süreçte sevdiklerimizle aramıza mesafe koymamız lazım. Bu mesafe, aslında onlarla daha uzun bir vakit geçirme isteğimizin bir sonucudur. Şartlar bunu gerektiriyor. Yanlışta ısrar ve inat bizlere kazandırmaz. Yok virüse inanmıyorum, yok canım sıkıldı, sigara içmek için maskemi takmadım, maskemi unuttum, daha onlarca gerekçe üretebiliriz kendimize. Ama bu gerekçelerin hiç biri bizi koronadan korumaz. Bir gerçek var ki, virüs yayılıyor ve yayıldıkça daha büyük tehdit olmaya başlıyor. Bunun önüne geçmek için hep birlikte mücadele etmekten başka şansımız yok. |
||
Etiketler: Başka, şansımız, yok, |