Van Urartu Müzesi yetkilileri şöyle diyor:

“Hani nerede, ‘müze neden açılmıyor?’ diyenler, ortalıkta görünmüyorlar!”

Bunu, şunun için söylüyorlar;

Madem açılmasını sabırsızlıkla bekliyordunuz, o zaman neden şimdi müze ile ilgili en küçük bir gayretiniz olmuyor?

Gayret dedikleri nedir peki..?

Uğramak, görmek, ilgi duyduğunu belli etmek ve sonrasında da tanıtmak müzeyi elbette..!

Aslında müzenin açılışı haddinden fazla uzadı; bir takım sorunlar, yüklenici firma değişiklikleri, o noktada yaşanan bazı duraksamalar vs sıkıntılar, bir kesimi haklı olarak ‘neden açılmıyor, neden gecikiyor?’ eleştirilerine itti.

Az zaman değil, tam 7 yıl müze ile uğraşıldı.

Normalde Türkiye koşullarında, şu anda ortaya çıkarılan müzenin binasına ve iç düzenine baktığınızda, belki en fazla 2 yıl içerisinde toparlanabilecek bir iş…

Zaten en fazla binanın kaba kısmıyla uğraşıldığı biliniyor, bunun yanında en zor kısmı olan iç düzen işinin de en erken bitirilen iş olduğu da biliniyor.

Yani ne olduysa inşa sürecinde oldu, kaba inşaat sırasında, işin zor tarafı ise, daha erken bitti.   

Şimdi bu konuda eleştirisi olanları anlamak mümkün; ‘neden geç açıldı’ sorusu makul, ama o soruda mı kalınacak, bu işin bir devamı yok mu, geç açıldı diye küs müyüz binaya..?

Bunu bir başlık olarak belirtmiş olalım.

İkincisi, eleştiri yapan bir kesimin de açılsa da ilgi duymayacakları, yanından bile geçmeyecekleri daha işin başından itibaren belliydi, tıpkı şimdi olduğu gibi!

Yaptıkları tamamen kimisinin duygusal, kimisinin de politik bir duruştu, açılsa da umurlarında olmayacağı biliniyordu.

Tabi bir kesim de işin farkında olduğu için sabırsızlansa da bunu fazla htirmedi, sabırla açılışı bekledi.

Müze açıldığında kendi gözlemim şu oldu;

Sabırla bekleyenler ile politik değil ama doğal eleştiri getirenler açılışta yer almıştı, müze açıldığı için sevinçliydiler.

Meseleye duygusal, bireysel, politik ve macera hisleriyle yaklaşanlar ise yoktu.  

Şimdi geliyoruz sadede:

31 Mart yerel seçimlerinden sonra Belediyedeki yönetim değişikliği ile Van Gölü kirliliği tartışıldığı bir sırada “siyaset üstü” bir ifadenin ortaya atıldığını biliyoruz, bunu ildeki tüm dinamikler de kabul etti; işte Van Urartu Müzesi de tam olarak böyle bir şeydir, kimin yaptığını, yaptırdığını, ne zaman başladığını, ne zaman bittiğini tartışmaktan çok, ortaya çıkan bir değerin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusu daha çok önem kazanmalıdır.

Çünkü nasıl ki kapsadığı tarihi ve doğal değerler düşünüldüğünde temiz bir Van Gölü turizm açısından, içindeki balıklar düşünüldüğünde ekonomik gelirler açısından Van’a ve havzaya hayat verecekse, Van Urartu Müzesi’nin de benzer bir işlevi var.

Van Urartu Müzesi değerlendirildiğinde, iyi bir tanıtımı yapıldığında, Van’a ve bölgeye kazandıracak.

O nedenle “siyaset üstü”, “politika üstü”, “macera üstü”, “duygular üstü” deyip tamamen Van’a ait olan bu değere herkesin sahip çıkması gerekiyor.