|
||
![]() |
Bir sorun nasıl çözülür? | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
Van’da sorunların nasıl çözülemediğinin kendimizce iki gerekçesini bulmuştuk geçen; Vali Murat Zorluoğlu’nun bazı müdürlerle yaptığı bir toplantıda ortaya çıkan “zamana” yaklaşım ve telefon tartışmasından yola çıkarak, “eğer her şey için ‘yakın bir zamanda’ diye tarih verirseniz, bir valinin bile zamanında telefonlarına cevap vermezseniz, o zaman Van için hal edeceğiniz bir iş de yoktur” şeklinde bir belirlemede bulunmuştuk. Konu şuydu; Sözünü ettiğimiz toplantıda, Vali Zorluoğlu’nun, 6 yıldır bitirilemeyen Van Urartu Müzesi’nin daha ne kadar sürede tamamlanacağı yönündeki sorusuna yetkili, “en yakın bir zamanda” cevabını vermiş, ama tepkisini de görmüştü. Yine aynı toplantıda 4 yetkiliyi telefonla arayan Zorluoğlu’na cevap veren olmamıştı, bu da tepkisini görmüştü. O zaman bu kez de, bir ilin sorunları nasıl çözülür, en geçer yol, yöntem nedir, onun üzerinde duralım; evet, iki nedenle gerideyiz, sıkıntılar yaşıyoruz, ama nasıl ilerleyebiliriz, ne yaptığımızda işlerimiz hal yoluna girer, bir de ona bir bakalım. Bir kere bir ilde yetkili iseniz, oradaki işleri hal etme yönünde size tanınan bir yetki var ise ve bu yetki çerçevesinde karşınıza çıkan bir sorunu çözme kudretiniz de var ise ama çözemiyorsanız, bunun nedenleri ancak şöyle sıralanabilir: Bir; o zaman siz merkezin engeline takılıyorsunuzdur. Ankara imkân yaratmadığı için çok iyi bir vali, kaymakam, belediye başkanı, genel müdür de olsanız, o kent için daha fazla yapacağınız bir şey olmuyor. Buna milletvekillerini de dâhil edersek, demek ki merkez siyasete bağlı hareket ettikleri için çok “iyi” de olsalar vekiller, kendi illerinin sorunlarını o nedenle çözemiyorlar. İki; İster bürokratlar, ister vekiller, ister diğer kurum yetkilileri Ankara’nın, merkezin, ya da başka herhangi bir karar organının etkisinde olmadıkları halde o kentin kendilerine düşen sorununu çözemiyorlarsa, o zaman ya o kenti sevmiyorlar, ya da orada yaşayan nüfusa bir garezleri var. Üç; ya da bu kimseler hem devleti, hem milleti kandırıyorlar; işleriyle ilgilenmiyorlar, işlerini takip etmiyorlar, yürümüyorlar, yerinde sayıyorlar, “devletin malı deniz, yemeyen ....”, ya da “sallabaşı, al maaşı” deyip zaman geçiriyorlar. Belki de bu nedenle, “yakın zaman” yaklaşımı ve telefona bakmama kültürü bu denli gelişmiştir… Tabi bu durumda sorunlar için ortaya bir çözüm yolu da çıkıyor, tablo o kadar da kötü değil! Sorunların çözümü için şöyle bir yol takip edilebilir: Eğer sorunlarının çözümünü engelleyen Ankara ise, bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Yerel yöneticiler, bürokratlar, STK’lar ise onların da kendilerine bir çekidüzen vermeleri gerekiyor. Dediğimiz gibi, diyelim ki Ankara’nın bir etkisi yok o zaman, “ben burayı bilirim, idare ederim, beni burada yetkilendirin” dedikleri kenti ve insanlarını bir kere sevmeleri gerekiyor. Bu ilde yapacakları her işi, kendi özel işleriymiş gibi benimsemeleri gerekiyor. Hani yeri geldiğinde, “vatan-millet-sakarya” diyebiliyoruz, “hak-hukuk-adalet” diyebiliyoruz, sofuluktan, hümanistlikten söz edebiliyoruz madem… Kısacası, üsttekilerin engeli yoksa ve hele hele yereldeki yöneticilerde art niyet yoksa, bir de zamanında telefonlara cevap verilirse, Van’da çözülmeyecek sorun yoktur. |
||
Etiketler: Bir, sorun, nasıl, çözülür?, |