|
||
![]() |
Çocuklar... | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Malumunuz; bu hafta üst üste çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri okuduk. Sosyal medya çalkalandı bu konuda. Herkes kendince tepkisini gösterdi. Kızgınlığını, öfkesini, üzüntüsünü, korkusunu değişik mesajlarla anlatmaya çalıştı.
Bazı kadın sanatçılar, özellikle evladı olanlar bu durum karşısında sessiz kalamadı. Toplumun bilinçlendirilmesi, çocukların eğitilmesi ve kötü davranışlara maruz kaldıklarında susmamaları gerektiği konusunda ve ayrıca yasaların ağırlaştırılması ile ilgili birçok mesaj yayınladılar. Ayrıca destek sözü de verdiler; yetkililerle birlik olup sosyal çalışmalar yapacaklarına dair.
Çok üzücü ve kanımızı donduran olaylar yaşamıştı o küçücük bedenler. Ben yazarken dayanamıyorum, belki siz okurken, ama onlar bu iğrençlikleri yaşamışlar maalesef. Pedofili bir hastalık ve çok büyük bir suç. Kanunen elbette bunların cezası var ancak caydırıcı değil. Onun için herkes talepkâr oldu, daha ağır ve sert cezalar isteniyor. Çünkü bunların yaptığına çocuk istismarı denmez. Resmen vahşet, daha ağır şeyler. Çocukların uğradığı bu korkunç saldırı onların hayatını bitiriyor çünkü. Pedagog eşliğinde konuşmaya çalışılıyor onlarla. Anlattıkları şeyler ise gerçekten korkunç.
Nasıl oluyor da o küçücük bedenlere bunca eziyeti yapabiliyorlar aklım almıyor. Bunu yapabilenlerde vicdan da kalmamış, ahlakta. Hele insanlık asla yok bu tiplerde. Çok üzgünüm ve kızgınım. Htiğim şeyleri anlatacak kelime bulamıyorum. Ya küçücük çocuk bunlar ya. Daha 3 yaşında masum bir bebek, melek onlar. Ağzı süt kokuyor daha deyim yerindeyse. Onlar size muhtaçken, onlara bakıp ilgilenmeniz gerekirken nasıl bir gözü dönmüşlüktür ki bu, canice kıyıyorsunuz o yavrulara. Hayatlarını karartıyorsunuz. Hem bedenen hem ruhen derin yaralar açıyorsunuz.
Buna hastalık deyip geçmek de sadece o insanlık yoksunlarını rahatlatıyor belki de. Hastalık deyip geçmemek lazım bu yüzden. En ağır şekilde cezalandırılmalı bu rezillikleri yapanlar. İbretlik cezalar verilmeli ki tekrarı olmasın. Çocukların ne kadar değerli olduğunu ve onlara dokunmanın cezasının çok büyük olacağını bilmeliler. Böyle hastalıklı tipler, ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşmamalılar.
Neden böyle bir hastalığa düşüyor bu “zavallı”lar. Allah korkusu mu yok, hiç edep, hayâ, günah, insanlık nedir öğrenemediler mi? Ne zaman bir tecavüz davası olsa gündemde, kadınlara ahlak dersi verilmeye çalışılıyor. Yok dekoltesi varmış, yok o saatte dışarıda ne geziyormuş, yok şu, yok bu. Madem o kadar ahlaklıyız, niye erkeğin ahlakı ona dur demiyor? Tenhada bir kadın görünce hemen ondan farklı beklentiler içine girmek mi ahlaklılık? Kısa giyinince başına olmadık işler açmak mı edep? (Bu sorular, bu rezillikleri yapanlara.) Hadi kadın suçlu! peki ya çocuklar? Onlar da mı dekolte giyiyor? Gece çıkıp tenha yerlerde geziyor..
Yok kardeşim sürekli kızlarımızla uğraşmaktan vazgeçip; erkek çocuğumuza adap, terbiye, ahlak, günah vb. nedir öğretmeliyiz. Bırakın kadını öldürüp katletmeyi, rezillikler yapmayı, kadına el bile kalkmayacağını öğretmeliyiz. Dekolte giyen ya da giymeyen hiç bir kadına kötü gözle bakılmaması gerektiğini öğretmeliyiz. Kadınların istemediği hiçbir şeye zorlanmaması gerektiğini öğretmeliyiz. En çok da çocukların masum birer melek olduğunu öğretmeliyiz. Yani önce erkek çocuklarımıza ahlaklı nasıl olunur onu öğretmeliyiz.
Bu sıkıntıları aşmak için herkes üzerine düşeni yapmak durumundadır. Anne, baba, komşu, mahalle, kent, herkes, hepimiz bu konuda bilinçlenmeliyiz, el birliği ile bu problemin aşılmasına katkı sunmalıyız. Bu iğrençlikleri yapanlarla ilgili yasal anlamda da cezalar arttırılmalı, ne gerekiyorsa bunlar karara bağlanmalıdır.
Bizler çocuklarımızı, terbiyeli, ahlaklı ve edepli büyütmeliyiz. Onlara vicdanı, merhameti ve edebi öğretmeliyiz. Günahın, sevabın, ahlakın ne olduğunu, insanlığın neleri gerektirdiğini de anlatmalıyız.
Tabi şunu tekrar etmek lazım; bu konuda cezaların artırılması gerekiyor. Yasalarla çocuklarımızı korumak zorundayız. Böyle kötü niyetli insanları toplumdan arındırmalıyız. Biz yetişkin bireylerin de daha duyarlı olması gerekiyor. Herhangi bir zamanda yardıma muhtaç bir çocuk görürsek elimizi uzatmalıyız. Duyarsız davranıp ‘aman bana ne’ dememeliyiz. Sahip çıkmalı ve ilgili yerlerden yardım istemeliyiz. Mutlaka çocuklarımızla arkadaş gibi konuşmalıyız. Birileri onlara zarar vermeye kalktığında susmamasını, bağırmasını, yardım istemesini öğretmeliyiz. Başlarına gelen en ufak bir şeyi bile bize anlatmaları gerektiğini ve bunun onların suçu olmadığını anlatmalıyız. Tanımadıkları insanlardan hiçbir şey almamaları gerektiğini hatta tanımadıkları insanlarla konuşmamaları gerektiğini söylemeliyiz belkide. Her zaman yanlarında olduğumuzu htirmeliyiz.
Ayrıca şiddete veya istismara uğrayan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar; Kadın, Çocuk ve Sosyal Hizmet Danışma hattı" ALO 183"ü 24 saat boyunca arayabilirler. Destek alabilirler. Yardım isteyebilirler. Bu hattın varlığını ve ne işe yaradığını da öğrenmeli, çocuklarımıza da anlatmalıyız.
Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Onların mutlu yaşaması için ne gerekiyorsa yapmaya hepimiz hazırız. Onları koruyalım, sevelim ve artık bu korkunç olaylara maruz kalmamaları için üzerimize ne düşüyorsa yapalım. Çocuklarımız da susmasın, biz de sessiz kalmayalım... |
||
Etiketler: Çocuklar..., |