|
||
![]() |
Değişirken... | |
Ferit Hayva | ||
ferithayva@hotmail.com | ||
İşini yürütenlerle, yürümesi gereken kent işlerinin karşılaşmasından, bireysel çıkarın öne çıkartılması kenti yönetilmez kılar! Açık konuşmak gerekirse, iktidar kanadındaki her şeye ulaşma durumu kenti bir çıkar iklimine sürüklemiş gözüküyor. Neredeyse atanmışların dışında hiç kimse kent için bir şey yapmıyor. Onların yaptıkları ile de kent olması gereken yerde olmakta doğal olarak zorlanıyor. Birde bu durum sürdürülebilir değil. Bugün atanmış belediye başkanları arasındaki yarışın nereye kadar gideceği, sonuçlarının bir sonrası için ne getirip götüreceği de belli değil. Bu durum kent yapıları, iktidar tarafınca tek bir kelime ile anlatılmış da… Oysa demokratik bir zeminde sivil kurumların, siyasilerin sürecin ortağı olması, gelişmeler karşısında söyleyeceği bir şeylerin, duracağı bir doğru yerin olması gerekiyor. Ama merkezde olanla yerelde olan arasında neredeyse bir fark yok. Bu şekilde nereye kadar taşınabilir ki kent?. Ki bu haliyle ayakta durmakta zorlanıyor. Son ekonomik gelişmeler ise yarasına tuz basmış durumda…
Bir ay sonraki vergi borçlarının ödenmesi sürecinin getiri götürüsü ise kenti gerçekten de içinden çıkılmaz zorlu bir hale sokacaktır. Bunca şeye rağmen her şeyi getirip iktidar partisinin il yapılanmasına kilitlemek, oraya gelecek yeni birinin her şeyi sihirli bir değnekle değiştireceğini beklemek, kentin içinde bulunduğu tükenmişliği, çökmüş ruh halini göstermesi açısından da dikkatle izlenmesi gereken önemdedir.
Bir kişi, ülkenin yirmi büyük nüfuslu kentinden biri, bölgesinin sınır ili olan Van’ı kurtaramaz. Kişilerin çıkar beklentisi kentin içinde bulunduğu açmazlardan öne alınır ve yeni gelecek başkanı tutanların parmak yalayacağı anlayışı kenti ileriye değil ama çok daha kötü noktalara sürükleyeceği de kesindir. Buradan kente olumlu şeyler çıkarmak çok zor. Kentin iktidar kanadı çok daha güçlü bir şekilde kent süreçlerine katılarak durağanlığı, çıkar ilişkileri, ihale takiplerini, işe almaları, kamu üzerinde baskı oluşturup iş bitirmeleri sonlandırmanın yanında bu anlayıştakileri de dışarı iterek yeni bir değişim ve yenilenme dalgası başlatmalı. Nasıl kötü durumda olduğunu görmek, göstermek istemeyenlerin içerde 'kral çok yaşa, her şey yolunda' demelerine bakılmamalı!. Hiç olmadığı kadar bireysel çıkardan, ihale yolsuzluğu söylemlerinden, iş bitirmelerden, küçük bir azınlığın mutluluğunu sürdürmesinin kente vereceğinden daha büyük bir zarar olmayacağı akıldan çıkartılmamalı. Bu durumla kayıtsızlık son bulmalı.
Bu görünen bilinen hastalıklı halin kırılması için gelen insan kent yapıları ile birlikte hareket ederek kırılan, dökülen, kirlenen ve alttan alta çöken bir kenti yönetsel sistemi daha güçlü, iş birlikleri ve ortaklaşmalarla yeniden yapılandırmalı, ayağı kaldırmanın yolları aranmalı. Daha da önemlisi şeffaflaşarak her şeyin toplum bilgisi dahilinde, kapalı kapılar ardında birkaç kişinin çıkarına hizmet etmeyen, kirliliği büyütmeyen bir hale getirilmeli ki...
|
||
Etiketler: Değişirken..., |