|
||
![]() |
Dilenciler konusu | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
Van’da sıklıkla dikkat çekmeye çalıştığımız bir konudur, ciddi oranda ve rahatsız edici bir boyutta bir dilencilik faaliyeti söz konusudur. Özellikle trafik ışıklarında bekleyen anneler, çocukları kucaklarında, ya da sırtlarında, gelen geçen aracın içindekileri kırmızı ışığın yanmasını fırsat bilerek sıkıştırmakta. Sokak ortasında, çamurun içinde, hele bu keskin soğukta, yine çocuğu kucağında ya da sırtında, yere oturan kadınlar, gelen geçene avuç açmakta. Dükkan dükkan dolaşıp esnafı çileden çıkarıyorlar, mahalle aralarına dalıp evdekileri rahatsız ediyorlar. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, arşınlamadıkları yer yok neredeyse… Ne ilginçtir ki, dilenenlerin tamamına yakını da kadın ve çocuklar… İddia o ki, bu kişiler, yakınları olan erkekler tarafından dilendiriliyor. Erkekler evde ve kahvede, kadın ve çocuklar ise, dilenmek için yollarda… Adeta bir sektöre dönüşmüş iş… Peki, kim bunlar? Nereden gelmişler? Soruyoruz biz de zaman zaman, “Van’da bu sayıda dilenci yoktu öncesinde, nereden geldi bunlar” diye, neredeyse herkes Suriye’den geldiğini söylüyor. Geçenlerde Ağrı’dan gelen bir dilenci grubun bile kendini Suriyeli olarak tanıttığını öğrenince, iş biraz daha karmaşık hale gelmiş oldu, demek ki iç savaş halindeki Suriye’den geldiğini söyleyen herkes dilencilik yapınca makul oluyor. Anlaşılan “Suriyeli” deyip, ikinci bir dilenci sektörü daha oluşturulmuş Van’da… Tabi burada bir şeyi daha belirtmekte fayda var, bu dilenciler arasında son zamanlarda dilenmek yerine, daha doğrusu dilenmeyle karışık bir de bir şeyler satmayı yeğleyenler var, mendil, şu bu gibi, artık buna da üçüncü sektör mü diyelim, ne diyelim… Kısacası, Suriye bahane edilerek Van’da çok garip bir dilencilik sektörü oluşturulmuş. Denilebilir ki, Van’da oturan bazı vatandaşlar bile bu tembel işi sektöre bulaşmışlardır, bilemiyoruz, ama ihtimaller dışında da değil. İdarecilerin bu konuda ne kadar hassas olduklarını bilmiyoruz, zaman zaman yapılan operasyonlar dışında ne tür önlem düşündüklerini bilmiyoruz, ancak bir takım önlemlerin alınmasında fayda var. Öncelikle “Suriye’den” gelenlerin tespit edilmesi lazım. Avrupa’ya Suriye’den gelenlere sahip çıktığımızı söylüyoruz, o zaman onları sokaklardan alıkoymak gerekiyor; devlet himayesinde konukevleri olur, başka bir sığınma biçimi olur, ama bu çoluk-çocuklar, hamile ve hatta yeni doğum yapan kadınlar, kardan kıştan, soğuktan çamurdan ve sokaklardan kurtarılmalı, insan bunlar nihayetinde. Gerektiğinde bir şeyler satabiliyorlar demek ki, o zaman onlara eşya satabilecekleri özel bir alan oluşturulabilir, böyle bir teşvik, dilencilik sektörünü de ortadan kaldırır. Suriyeli olmayanlar bile bu alanlara yönlendirilebilir. Dilenen ve dilenmeye devam edenler ise, il sınırlarının dışına çıkarılır. Sanırım Van’daki bu dilenci karmaşasının, bu tembel sektörün önüne geçebilmenin başka da bir yolu yok. Çünkü denenen yöntemler şimdiye kadar fayda etmedi. |
||
Etiketler: Dilenciler, konusu, |