|
||
![]() |
Eğitimle devam!... | |
Ferit Hayva | ||
ferithayva@hotmail.com | ||
Pazartesi gününden devam edersek; eğitim konusu Vali beyin başkanlığında cumartesi günü güvenlik öncelikli olarak toplanmış. Bu toplantıda kulağa hoş gelen, güzel şeyler dile getirilmiş. Kentin eğitim meselesi yine güvenlik öncelikli olarak masaya yatırılmış, hepsi olmasa da paydaşları önünde kısmen de olsa tartışılmış. Peki yeter mi? Yetmez. Bu toplantı ile eğitim soranlarımız biter mi? Bitmez. Bu yüzden çok daha derinlemesine ve mikro düzeyde tahliller yapılarak, teşhisleri zaman ölçekli ortaya konmalı. Muhatapları belirlenerek gün gün, hafta hafta, ay ay ne yapılacağı, kimlerin sorumluluk alacağı belirlenmeli. Yoksa söylenenlerin çoğu yapılmayacak, havada kalacak. Bu yüzden de iyi niyet yetmez. Mutlaka işin içinde olunmalı ve yoğun bir ortaklaşmayla eğitimdeki dip durumdan kurtulmak için bir manifestoya ihtiyaç olduğu akıldan çıkartılmamalı. Dahası mevcut ekip üzerine olmaz beklentiler yükleyerek işin daha iyi olacağını beklemek de söylenenlerle örtüşmemektedir. Daha iyisini yıllardır yapamamış olanlardan bu yıl daha iyi olmalarını beklemek, adeta çocuklarımızı deneme tahtasına çevirmektir. Şayet bu yıl daha iyi bir şey aynı ekiple yapılabiliyorsa, o zaman bu ekip yıllardır görevde olmasına karşılık neden iyi olanı yapmadı diye de sormak gerekiyor yıl sonunda… Dahası konuşulanlar da hep aynı şeyler. Yirmi yıl önce de öğretmen eksiği vardı, vekil öğretmenlerle okul tamamlanıyordu, bugün de değişen bir şey yok. Yıllar önce de derslik okul eksiği vardı, bugünde. Yıllardır taşımalı var ve bugün de fazlasıyla devam ediyor. Ha keza okul öncesi… Ya kız çocuklarının okullaşması meselesi derseniz hiç gündemde bile değil. Orta öğretime devam meselesi bugün de gündemin başköşesinde... Eğitimde nitelik sorunu derseniz sakın ilişmeyin... Yani mevcuttan daha iyisini çıkarmak Vali beye kalmışsa, hakikaten işinin çok zor olduğunu bilmesi lazım... Eğitimle ilgili yapılacak olan ne varsa en küçük ayrıntısına kadar kimlerin nerede, ne kadar, nasıl iş yapacağını, eğitimin başı ile sonu arasındaki süreçlerin nasıl izlenip, hangi aralıklarla takip edilip, ilk dönem sonundaki değerlendirme noktası ve sonrası için açık açık yazılmış, duvara asılmış olması şarttır. Dün milli eğitim müdürü olan bugün de orada oturuyor ve eğitim seferberliği başlatıldığını söylüyorsa… Şunu demek farz oluyor; eğitimin başındaki insan eğitim seferberliği başlatmaz. O zaten eğitimin öznesidir ve eksik olanı, olması gerekeni ortaya koyarak dışarıda başlatılacak bir seferberlikten bunları isteyerek, işini daha iyi yaparsa farkını ortaya koymuş olur. Ama işini yapamadığı için 'iş' de başa düştüğünden, eğitim seferberliği ile konumu, durumu kurtarmaya çalışıyorsa… Yok böyle bir şey. Eğitimci bu işin içindedir. Ve açık açık kurumunun açıklarını, yetmezliklerini çok daha önceden daha ilk göreve geldiğinde ortaya koyarak, sürekli güncelleyerek, destek isteyerek, sivil yapıları devreye sokarak kendini bir hedefe kilitleyebilmişse seferber olmuş olur. Yoksa… Peki, yapıldı mı? Tabi ki yapılmadı. Her yıl eğitim öğretim başlangıcında seferberlik ilan edilir ama sene sonunda ortaya çıkan, başlanılan yerden çok daha kötü bir son çıkmasına karşılık hiç bir şey olmamış; futbol antrenörleri gibi önümüzdeki maçlara bakacağız der işin içinden çıkılırsa!... Böyle bir yere varılamadı, varılamaz da… Günümüz dünyasında her şey verili bir şekilde ortaya konulmalı. Nelerin yapılıp yapılmadığı, ne kadar yapıldığı açıklanmalı!. Başı sonu belli olmalı. Yoksa kimseyi iyi kötü, başarılı oldu olmadı diye değerlendiremezsiniz. Kim nereden alıp nereye getirdiğini dokümanlarıyla ortaya koymalı. Hesabını vermeli. Yapamamışsa bırakıp kenara çekilmeli. Daha iyileri görevlendirilerek hayatımızın olmazsa olmazı çocuklarımızın en iyi eğitimi alacak şekilde kişisel değil kurumsal yaklaşımlar üzerinden yürünmeli. Yani eğitimi kendine dert edenlerle bu işler yürütülmeli. Eski köye yeni adetle olacak gibi gözükmüyor. Yenilenmesi, değişmesi gereken ne varsa yapılmalı. Bunlara dokunulmadığında inanın ki servislerden kantinlere, muhtarlara, güvenliğe kadar yılsonu aynı sonuçlar büyük haşmeti ile bizi bekliyor olacak. Aynı yanlışları yapıp yeni denemeden farklı sonuç beklemek mantıklı olmasa gerek!. Gerçekten bu meselede başarı isteniyorsa, bu işi sıfırdan alıp yukarılara taşımış, rüştünü ispatlamış eğitimciler göreve getirilmeli, toplumun bütününü bu sürecin ortağı yaparak hem hesap verecek hem de hesap soracak bir sistemi hayata geçirmek gerekiyor ki… Yoksa açın bakın hep aynı şey olmuş, eğitim öğretim yılı başladığında- ama yılsonu, bir öncekinden daha beter. Yani anlayacağınız; aynı insanlarla yapılacak aynı deney ve denemelerden farklı sonuçlar beklemek... |
||
Etiketler: Eğitimle, devam!..., |