|
||
![]() |
Fedakarlık | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Zorlu ve sıkıntılı bir pandemi sürecinde, yüz yüze eğitim de kısmen başladı. Bu süreçte aslında öğrencilerin ne kadar da öğretmenlerini, okullarını, arkadaşlarını özlediğini müşahade etme şansımız oldu. Sık sık maske, mesafe, hijyen hatırlatmaları altında da olsa çocuklarımızın okulla buluşmasını, öğretmenleri ile yüz yüze derslere başlamasını görmek, öğrenciler kadar sanırım biz velileri de heyecanlandırdı. Tabi, uzunca bir aradan sonra öğrencileri ile buluşan öğretmenlerin heyecanına da şahit olduk.
Eğitim ve öğretim olmazsa olmaz elbette ama aynı şekilde yüz yüze eğitimin de olmazsa olmaz olduğunu bu pandemi sürecinde çok daha net görmüş olduk.
Her bir çocuğun en iyi şekilde eğitim-öğretimden faydalanma hakkı var elbette. Ancak pandemiden dolayı zorunlu bir şekilde uzaktan eğitim faaliyetleri gerçekleştirildi. Hepimizin bildiği gibi kimi öğrenci bu süreçte eğitim-öğretim faaliyetlerine ulaşmakta güçlük çekti. İnternete, bilgisayar ve tablete erişim imkanı bulamayan öğrenciler, bu süreçte sıkıntı yaşadı. Zaten bu sıkıntının giderilmesi için de tablet dağıtımı başladı, internet erişimi için çeşitli çalışmalar yapıldı, yapılıyor. Tabi her ne olursa olsun, bütün teknik konular aşılsa bile, yüz yüze eğitimin yerini hiç birşey tutmuyor.
Zaten bundan dolayı da ilgili bakanlıklar, pandemi şartlarında, kontrollü bir şekilde yüz yüze eğitimin startını verdi. Bir süredir anaokulu ve 1. sınıflar yüz yüze eğitime kavuşurken, geçtiğimiz haftadan itibaren de yeni sınıflar eklendi ve yüz yüze eğitimin yelpazesi genişletildi.
Şimdi gerekli gözlemler, analizler yapılarak, gidişata göre yüz yüze eğitim – öğretimde yeni hamleler gelebilir. Elbette ki dileğimiz bir an önce koronavirüsün yok olması ve tüm yaşam alanlarında ve eğitimde normale dönülmesi.
Tabi eğitimde de, diğer alanlarda da tam anlamıyla normale dönünceye kadar bir çok konuya maksimum özen göstermek zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Defalarca söylendi, söyledik, söylenmeye de devam edilecek. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına son ana kadar titizlikle uymak durumundayız. Bunu çocuklarımız için, sevdiklerimiz için, ülkemiz, vatandaşımız için, insanlık için yapmak durumundayız.
Şuan için en iyi tedbir bunlar. Bizler de an itibari ile tedbirin en iyisi olan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak durumundayız. Daha da doğrusu uymak zorundayız.
İkinci bir mesele de çocuklarımızın eğitim durumu. Bu süreçte ister istemez aile içinde, dışarıda, okulda, sokakta her yerde mutlaka koronavirüs bahsi geçiyordur bir şekilde. Bu durumda çocukların da ne denli etkilendiğini kestirmek zor. Ama mutlaka ki olumsuz etkilendikleri de bir gerçek. İşte bu noktada veliler olarak çocukların psikolojisini, moralini bozacak konuşmalar yapmaktan kaçınalım. Onların moral ve motivasyonunu yüksek tutmak için gayret gösterelim.
Çocuklar, geleceğimiz, her şeyimiz. Onlar için fedakarlık yapmak da en başta biz anne ve babaların görevi. Bu fedakarlıktan kaçınmamak, onların iyi bir gelecek sahibi olmaları adına son derece önemli.
Koronavirüs illetinden kurtuluncaya kadar biraz daha ekstra fedakarlık yapalım. Sonuçta er ya da geç bu illetten kurtulacağız. Bunun için de elbette ki hepimizin çabası önemli. Sayın Bakan Koca'nın da ısrarla her gün dediği gibi, “Tedbirlere uyarak mücadeleyi güç birliği ile sürdürmeye devam edelim.” |
||
Etiketler: Fedakarlık, |