Hatırlanacağı üzere 2020 – 2021 eğitim – öğretim sezonu geçtiğimiz hafta kısmen başladı. Anasınıfı ve 1. sınıflar, gerekli tedbirler altında sınıflara alındı. Aileler ve minik çocuklar okul heyecanını uzun bir aradan sonra bir kez daha yaşamış oldu.

Tabi baş belası koronavirüsten dolayı sancılı bir süreç yaşanıyor. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bu sancı htiriyor kendisini.

Devam eden pozitif vakalar, zorunlu olarak eğitim – öğretimin de belli şartlarda, kısıtlı bir şekilde başlamasına neden oldu. Diğer yandan uzaktan eğitim devam ediyor.

Uzaktan eğitimin de bilindiği üzere birçok zorluğu söz konusu. Bazen sistemsel problemler, bazen elektrik kesintisi, bunun yanında internete ve bilgisayara eğirişim imkanı olmayanların yaşadığı zorluklar.

Tüm bu zorluklara rağmen kısmen de olsa yüzyüze eğitim-öğretim faaliyetlerine başlandı. Şimdi gerekli değerlendirmeler yapılıyordur. Okulların kısmen de olsa açılmasının, vaka sayılarına etkilerine kadar birçok fonksiyon muhakkak ki analiz ediliyordur. İşte tüm bu analizler ışığında, ilgili bakanlıklar ve bilim kurulunun yapacağı değerlendirmeler önem taşıyor. Bu değerlendirmeler sonrasında geriye kalan sınıfların açılıp açılmayacağı, nasıl bir takvimle eğitim-öğretim sezonunun ilerleyeceği belli olacak.

Doğaldır ki, bir kısım veli okulların açılmasını isterken, bir kısım veli de duruma temkinli yaklaşıyor. Ancak, dileğimiz odur ki en sağlıklı şekilde gerekli değerlendirmelerin yapılması ve hayrolan kararın uygulanmasıdır.

Koronavirüsten kaynaklı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir yandan eğitim – öğretim sezonu zor şartlar altında devam ederken, diğer taraftan hemen hepimizin gözü kulağı, akşam saatlerinde açıklanan vaka sayılarına çevriliyor.

Bir süredir artış eğiliminde olan vaka sayılarında az da olsa bir düşüşün yaşanmaya başlaması, uzun bir aradan sonra iyileşenlerin sayısının yeni hasta sayısından fazla olması moral oldu. Tabi her zaman söylediğim gibi, söylendiği gibi, Sağlık Bakanı Sayın Koca'nın ısrarla hatırlattığı üzere, tablonun lehimize dönmesi, vaka sayılarının aşağı yönlü olması hepimizin göstereceği samimi gayrete bağlı. Nedir bu samimi gayret? Gayet açık ve net. Artık hepimizin ezberlemiş olması lazım. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak.

Bizler ne kadar çok kurallara uyarsak, o kadar lehimize çevirmiş oluruz süreci.

Farkındayım, süreç uzadıkça hepimizde zaman zaman bir bıkkınlık hali, bir boşvermişlik, daha da doğrusu bir rehavet olabiliyor. Ama işte en tehlikelisi de bu. Sakın olaki bu rehavet tuzağına, boşvermişlik havalarına kapılmayalım.

Koronavirüslü vaka sayısı eskisinden daha fazla ve taşıyıcılar da muhakkak ki söz konusu. Böyle bir ortamda boşvermişlik yapmak, rehavete kapılmak acı sonuçlar doğurabilir.

Bu illetten kurtuluncaya kadar el birliği ile, hep beraber kurallara sonuna kadar uyalım. Uyalım ki, vaka sayıları en dibe insin. Uyalım ki, canımız yanmasın. Uyalım ki, sevdiklerimiz ızdırap çekmesin.

Hep beraber kurallara uyalım ki, bu zor günler biran evvel geride kalsın. Bunun için biraz gayret.