“Turist gelsin de nasıl geliyorsa gelsin” yaklaşımı vurdumduymaz, ilgisiz ve oldukça tembelce bir yaklaşım olur.
Konuyla ilgili böyle bir beklenti içinde olmak, böyle hisler taşımak, çözüm için çaba içine girmeyi, tartışmayı ve öneri geliştirmeyi daha işin başında sıfırlayan bir tutumdur.
Van’da, İranlı turistlerle ilgili böyle bir ruh halinin, böyle bir yaklaşımın az da olsa var olduğunu söylemek mümkün, turistin neden gelemediği, ya da nasıl gelebileceği konusu ise bu kesimin hiç aklına gelmez, yeter ki turist gelsin..!
Oysa İranlı turistlerin Van’a hem gelme, hem de gelememe konusunda sebepleri var!
İranlılar 2016 yılına kadar Van’ı batı illerine gidebilmek için ucuz ve kolay bir geçiş yolu olarak görüyorlar, beklemek yok, uçağa binip gidiyorlar, inip yine gidiyorlar.
2016 yılında ise, her tatil fırsatında Van’a özellikle de alışveriş amacıyla yoğun şekilde geldiklerini görüyoruz, konaklayanların sayısı yüzbinlerle ifade ediliyor.
2017’de Van’a gelişleri devam ediyor ve bu konaklama rakamı milyona yakın ve ya milyonu geçen bir sayıyla resmi makamlarca dile getiriliyor.
2018’in Nisan’ından itibaren ise, İranlıların Van’a girişleri bir anda duruyor, iki yıl öncesine oranla yüzde 80-90 gibi bir düşüş yaşanıyor.
Yani sadece Van için değil, bu batı illeri için de geçerli, İranlılar bu dönem batı ilerine gitmek için de Van’a gelmiyor.
Peki, 2016 yılı öncesinde neden gelmiyorlardı, 2016-2017 yıllarında ne oldu da geldiler?
2016 yılı öncesinde her ne kadar İran’da yaşayan halklarla belli bir kültürel benzerlik yaşasa da, doğal ve tarihi zenginlikleri olsa da, Van’da, özellikle alışveriş anlamında beklentileri karşılayacak bir altyapı yoktu.
Ama 2016 yılında açılan mağaza ve alışveriş merkezleri ile İstanbul ve diğer batı illerindeki ürünleri aratmayan ürünleriyle Van, bir çekim merkezi oldu ve gelmeye, görmeye, satın almaya ve bu arada güneşlenmeye, göle girmeye, piknik yapmaya da başladılar.
2018 Nisan’ında ne oldu da gelmemeye başladılar, peki?
O zamana kadar 22 TL ödedikleri gümrük çıkışları, ülkelerinin aldığı kararla bir anda 220 TL’ye çıktı.
Siz olsanız İran’a gider miydiniz, gitmezdiniz herhalde, işte onlar da bu nedenle Van’a gelmemeye başladılar.
Bu konuda bizim ne yapmamız gerekiyordu, iki şey; “gelsinler de nasıl geliyorlarsa gelsinler” deyip kolayı seçmek, ya da hükümetleri nezdine girişimde bulunup bu zam kararını tartışmaya açıp, ele almalarını sağlamak…
Duyuyoruz gerçi sağdan soldan, “İran konuyu meclislerinde tartışıyor” diye, ne kadar doğru emin değiliz, fakat kolayı seçmek yerine, İran nezdinde girişimin elzem olduğunu belirtmekte fayda var.
Dünyadan turistin neden gelmediğini biliyoruz, ama İran’dan turistin en azından şu anda gelemeyişinin tek nedeni yüksek harçlar…
Ha buna karşı farklı önlemler de tartışmaya açıldı, ifade eden çevreler oldu, yüksek harçlar konusunda Van’ın yapabileceklerinin olduğu ifade edildi; mesela taşıma konusunda, konaklama ve diğer alışverişlerde indirimler uygulanarak gelenlerin maddi yükünün hafifletilmesi yoluna gidilebileceği dile getirildi.
Ancak pratiğe bu ne kadar yansıdı, kim uyguladı, kim arkasını döndü, o konuda da doğrusu bir bilgi sahibi değilim, ancak girişlerde bir kıpırdama olmadığına göre, bu indirim konusunun ciddiye alınmadığı ve uygulanmadığı, ya da uygulansa bile tatmin edici bir oranda olmadığı hissi uyandırıyor ister istemez.
Kısacası, beklemekle olmuyor, İran’dan turist gelmesi için bir kere İran’ın 2016-2017 gümrük uygulamasına geri dönmesi gerekiyor, belki çıkışlara zam uygulanır, ama şimdiki gibi yüzde 1000 yerine belki yüzde 10-20 olur, 40-50 olur, ama bu kadar yüksek bir zamla da gümrük tarifesi olmaz!
Van vekillerinin hatta hükümetin bu konuda yapması gerekenler var, toplantılarda, buluşmalarda, fuarlarda dile getirmek yetmiyor, heyet şeklinde görüşme yoluyla olur ancak, ciddi ve resmi heyet girişimleri…
Bu bir-iki seferlik görüşmeyle olmuyorsa, görüşme sayısı artırılabilir.
Israrcı olursak, İran’dan turist gelmesini istiyoruz demektir, ısrarcı olmuyorsak, olanlara razıyız demektir.
|