|
||
![]() |
Kutsal Yolculuğa Saygı Duyalım! | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Evet, yolculuk başlayacak artık. Ne yolculuğu diye sorarsanız eğer, Van Balığı'nın (İnci Kefali) üreme yolculuğundan bahsediyorum. Van Balığı, üreme dışındaki tüm yaşamını Van Gölü’nde sürdüren bir balık. Van Gölü’nün sodalı sularında beslenip, tatlı sularda üremek için bir yolculuk yapıyor her yıl. Bu sebepledir ki 15 Nisan ile 15 Temmuz tarihleri arasında av yasağı var.
Şimdi biraz göçten bahsedeyim. Balıklar üreyebilmek için Mayıs-Haziran aylarında kutsal bir yolculuğa çıkarlar aslında. Göçün sebebi; malumunuz olduğu üzere yumurtlama dönemi. Van Balığı, yaşamını gölün sodalı sularında geçirmesine rağmen, bu ortama yumurta bırakamaz. Bu yüzden Haziran gibi büyük sürüler halinde akarsulara göç başlar. Ancak balık, gölün sodalı sularından tatlı suya öyle hemen geçemez. Bir süre akarsu ağızlarında bekler ki vücudu tatlı suya yavaş yavaş alışsın.
Balıklar göç esnasında önüne çıkan doğal ve yapay engelleri aşmak için yoğun çaba sarf ederler. Hem öyle bir çaba sarf ederler ki bu çabayı çıplak gözle görmek mümkündür. Küçücük bir şelalecikten yukarı tırmanmak için öyle sıçramalar yaparlar ki adeta balığın uçtuğunu düşündürürler insana. Balık göçleri hayvanlar âleminde en zor izlenebilen olaylardır aslında. Bu yüzden somonların göçünü izlemek için her yıl binlerce insan kuzey ülkelerini ziyaret eder. Ancak somonların göçünde Van Balığında olduğu gibi birçok balığı bir arada göremezler. Van Balığı göç etmeye sürüler halinde başlar ve muazzam bir gösteri sunarlar onları izlemeye gelenlere. Allah'ın bir lütfu işte.
Akarsuya giren balıklardan uygun yumurtlama alanı bulanlar geri döner. Uygun yumurtlama alanı bulamayanlar kaynağa doğru, akıntıya ters olarak yüzmeye devam ederler. Bu eşsiz hayvanlar, maalesef üreme göçü esnasında bir dizi tehlikeyle karşı karşıya kalırlar. Bu tehlikelerin bazısı doğal ama çoğunluğu insan kaynaklıdır.
Kuraklık ve yanlış su kullanımından kaynaklı derelerin suyunun azalması balıklar için elverişsiz bir üreme ortamı anlamına gelir ki bu da yumurtlama sürecini olumsuz etkiler. Suyun az olması balıkların üreme göçünü erken bitirmesine ve hatta sığ ortamda oksijensiz kalarak ölmelerine sebep olabilir. Bir yerde okumuştum, 2000 yılında yaşanan bir kuraklıktan ve suyun tarımsal sulamada kullanılmasından kaynaklı Bendi Mahi Çayı‘nda su debisi düşmüş, tonlarca balık telef olmuş. Ne kadar üzücü bir durum değil mi?
Tabi insanların verdiği zarar bununla da bitmiyor. Dere yataklarından kum çıkarma ve benzeri izinsiz çalışmalar da balıkların üreme alanlarına zarar veriyor. Yine göl ve akarsuların kirletilmesi bu masum balıklarımıza hem üreme hem de yaşama döneminde çok zarar veriyor.
En üzücü olan ise kaçak avcılık. Van Balığının üremesine en büyük tehdit zamanından önce yapılan avlanmadır. Sanırım en acımasız olanı da bu. Üreme göçü esnasında tam da yumurtlamak üzere olan balıkları dere kenarlarında avlıyorlar ve kaçak olarak satıyorlar. Hepimizin malumu Van’a has bir yiyecek olan tuzlu balık yaz aylarında yapılıyor ve kaçak avlanan balıklardan, özellikle yumurtalı olanlardan seçiliyor. Gerçi bu konuda hem emniyet güçlerinin, ilgili kurumların tedbirleri arttırması, hem de toplumda oluşmaya başlayan bilinç nedeniyle artık eskisi kadar kaçak avcılık yapılmıyor. Yapılan uyarılar, alınan önlemler sonucu eskiye oranla kaçak avcılık gerilemiş durumda ama yine de buradan hatırlatmak isterim.
Lütfen, balıklarımızın kutsal yolculuğuna saygı duyalım. Üreme döneminde balıkları avlamayalım. Hele hele yumurtalı balıklara dokunmayalım. Satmayalım, satılsa da almayalım. Derelerin suyunu tarım için elbette kullanacağız ama bunu daha dikkatli ve gerektiği kadar kullanalım, daha da doğrusu bu konuda uzmanların, yetkililerin uyarılarını dikkate alarak hareket edelim. Ayrıca sadece balıkların üreme zamanı için değil her zaman akarsularımızı ve gölümüzü kirletmeyelim..
Bu dönemde yani 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında balığı yiyerek değil izleyerek tadını çıkaralım. Bırakalım onlar kutsal yolculuklarını tamamlasınlar. Üreyip çoğalsınlar. Çoğalsınlar ki biz de bu nimetten av yasağı bitince faydalanalım. Ayrıca Van Balığı gibi endemik yani sadece Van Gölü’nde yaşayabilen bir türün neslinin tükenmesine engel olalım. Bu, Van ve Vanlılar için bir miras. Nesilden nesile aktaralım.
|
||
Etiketler: Kutsal, Yolculuğa, Saygı, Duyalım!, |