|
||
![]() |
Örnek olalım! | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Geçen hafta yazmıştım; kitap okuma alışkanlığımızın yok denecek kadar az olduğunu. Kişi başına kitap okuma ortalamasında ülke olarak gerilerdeyiz. Çok az kitap okuyoruz. Kimimizin belki şimdiye kadar tek bir kitap dahi okumuşluğu yoktur. Maalesef bunlar bizim gerçeklerimiz. Bu gerçeklerden yola çıkarak, kitap okumanın önemine vurgu yapmış ve hazır kitap fuarı da açılmışken, çoluk – çocuk faydalanalım diye öneride de bulunmuştum. Tabi fuar tamamlandı. Ancak özellikle de gençlerin kitap fuarına gösterdiği ilgi güzeldi. Bu durum, gençlerin okuması, kitapla aralarını düzeltmeleri noktasında umut verici oldu. Umarım, okuyan, kitaplarla dostluk kurabilen bir nesil oluşur. Şimdi herkesin elinde bir cep telefonu, tablet... İş yerinde, evinde bilgisayar. Çocuklara bakıyorsunuz dışarıda geçirdiği vakitten çok, ya da derse - kitaba ayırdığı zamandan çok daha fazlasını, tabletin, telefonun başında geçiriyor. Bunlarla oyalanıyor saatlerce. Öyle bir devir yaşanıyor ki, artık bizler ve çocuklarımız telefonları, tabletleri kullanmıyor, sanki onlar bizi kullanıyor gibime geliyor. Bir ortama giriyorsunuz, 5 dakika sohbet edemiyorsunuz, ondan sonrası herkes telefonuna gömülüyor. Anne, baba çocuğuna rol model olacak diyoruz, biz elimizden telefonu düşürmeyince, televizyon başında saatlerce oturup o dizi, bu dizi izleyince, sonra da çocuğumuza “ders çalış, kitap oku” demek çok da mantıklı gelmiyor. Kendimizin yapmadığını, yapamadığını çocuğumuzdan istiyoruz. Doğal olarak çocuk da bunu çok da dikkate almıyor. Çünkü çocuklar söylediklerimizden çok yaptıklarımıza bakıyor. Oku diyoruz, biz okumuyoruz, televizyon izleme diyoruz, biz televizyonun başından kalkmıyoruz, dizi izleme, ders çalış diyoruz, bütün dizilerin ismini ezbere biz sayıyoruz. Sonra da çocuklara nasihat verip, neden uymadıklarını sorgulamaya kalkıyoruz. Bunları yaparken çocuklarımızı suçluyoruz ama dönüp aynadan kendimize bakmıyoruz. Sigaranın zararından söz ediyoruz çocuğumuza, ağzımızdan sigarayı düşürmüyoruz. Teknolojinin faydalı yönlerinden söz ediyoruz, hep zararlı kısımları ile iştigal ediyoruz. Erken uyuyun, erken uyanın diyoruz, gece saatine kadar bilgisayar, tablet, telefon, televizyonun başından ayrılmıyoruz. Saygıdan, sevgiden, bağırıp çağırmamaktan söz ediyoruz çocuklarımıza, saygıyı, sevgiyi unutup sesimizi yükselterek konuşuyoruz. Hayvanların dostlarımız olduğunu söylüyoruz, bir kap mamayı, suyu kapının önüne bırakmaktan aciz oluyoruz. Büyüklere saygıdan sevgiden söz ediyoruz, herkesin bize göstermesini beklediği saygıyı biz karşı tarafa ne kadar gösterebiliyoruz diye durup bir düşünmüyoruz. Çocuklarımızın, her şeyin en iyisini yapmalarını istiyoruz, konunun objesi kendimiz olunca o istediğimiz iyi şeyleri kendimiz yapmıyoruz. Çocuklarımız kötü alışkanlıklardan uzak dursun istiyoruz, kendimiz acaba ne kadar uzak durabiliyoruz? Bu böyle uzar gider. O yüzden iyisi mi, çocuklarımıza örnek olmak istiyorsak, okumalarını, iyi yetişmelerini arzu ediyorsak, kötü alışkanlıklardan da uzak durmalarını salık veriyorsak, uygulamalarımızla da örnek olalım. Yoksa sadece söylemekle düzelmiyor birçok şey... Sosyal medyada yapılan bir akım var. Yaşlı teyzeler, amcalar bile akım yapıyorlar. Gelin bizde yeni bir akım başlatalım. Çok kitap okuma, az tv izleme akımı. Ne dersiniz olmaz mı?.. |
||
Etiketler: Örnek, olalım!, |