|
||
![]() |
Rehavete kapılmak yok! | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Koronavirüs maalesef sorun olmayı sürdürüyor. Henüz kesin tedavi eden bir ilacı veya aşısı bulunamadığı için, bu hastalıktan korunmak ya da bu hastalığın etkilerini en aza indirmek için çeşitli tedbirlere başvuruluyor. Ve bu süreçte öğrenildi ki, en etkili korunma yöntemi izolasyon. Bunun için de özellikle vurgu yapılıyor, “gerekmedikçe dışarı çıkmayın” diye. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, hemen gün uyarıyor. İzolasyonun, tedbiri elden bırakmamanın önemine işaret ediyor. Geçen gün Van İl Sağlık Müdürü’nün açıklamaları da vardı aynı konu ile ilgili. Kısaca hatırlamak gerekirse, şöyle diyordu sayın müdür; “Kendinizi ve sevdiklerinizi korumak adına ikinci bir uyarıya kadar lütfen hayati bir ihtiyaç olmadıkça evinizden dışarı çıkmayınız. Komşularınızı ziyarete gitmeyiniz, ziyaret taleplerini kabul etmeyiniz… İzolasyon son derece önemli. Ve bundan dolayı da hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Ancak dikkat çekmek istediğim bir husus var ki; sokağa çıkma kısıtlaması öncesi ve sonrasında çarşı – pazarda ciddi bir yoğunluk oluşuyor. İşte bu noktada sosyal mesafe kuralını, maske takma meselesini biran olsun aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Muhakkak ki insanların ihtiyaçları oluyor, olacak. Bunun için dışarıya da, markete de, manava da gitmek icap edecek. İşte bu icap kısmında yapmamız gereken şey, mutlaka hijyen kurallarına uymak, sosyal mesafeyi korumak, maske kullanmak. Ama eğer ki zorunluluktan değil de sıkıntıdan dolayı dışarı çıkıyorsak, işte burada büyük bir hata yapıyoruz demektir. Bu hatayı yapmayalım, biraz daha dişimizi sıkalım. Bakın, şükür ki göstergeler son günlerde iyiye doğru bir gidişatı ortaya koyuyor. Tam bu noktada, Sayın Sağlık Bakanımızın da söz ettiği gibi, tedbirlere sıkı sıkıya bağlanmalı, tedbiri elden bırakmamalı, izolasyona mümkün olduğu kadar sarılmalıyız. Bunca zahmet, bunca sıkıntıya katlanmışken, olası bir rehavet, olası bir tedbirsizlik, bir boş vermişlik her şeyi başa döndürebilir! Bunlar olmaz diye bir şey yok. Bu nedenle hepimizin sıkı sıkıya alınan tedbirlere sarılmaktan başka şansımız yok. Tedbirlere sıkı sıkıya uyarsak, gerekmedikçe kalabalıklar oluşturmazsak, dışarı çıkmazsak, bayramda çifte bayram yapabileceğimizden söz ediliyor. O zaman çifte bayram için biraz daha zahmete katlanmalı, sabırlı olmalıyız. İnanın başka yolu yok. Hem tedbirlere uymam, hem sabırlı davranmam, hem işim olmadığı halde cadde sokak gezerim, sıkıldım evde durmam deyip, hem de çifte bayram beklentisine girmek hayalcilikten başka bir şey olmaz. Ancak ilgili bakanlıkların, bilim kurulu üyelerinin de tavsiyeleriyle aldıkları tedbir kararlarına sonuna kadar uyar, gerekmedikçe evde kalmayı sürdürür, izolasyonun gücüne inanırsak, işte o zaman çifte bayram beklentisi daha gerçekçi olacaktır. Evet belki herkes sıkıldı bu süreçten, büyüklerimiz, çocuklarımız evlere kapandı. Ama yapılabilecek başka bir şey yoksa, bayram yapmak da bu sıkıntılı sürece katlanmaktan geçiyorsa, hep birlikte bunu başarmak zorundayız. Daha mutlu, daha sağlıklı, daha güzel günler için lütfen rehavete kapılmayalım, tedbiri elden bırakmayalım, gerekmedikçe, zorunlu olmadıkça, sıkılsak dahi evden dışarı çıkmayalım… |
||
Etiketler: Rehavete, kapılmak, yok!, |