|
||
![]() |
'Sağlık için yürüyelim' | |
E. Tarhan | ||
kalemiminsesi65@gmail.com | ||
Hareketli bir haftayı geride bıraktık. 16 – 22 Eylül tarihleri arasında ‘Avrupa Hareketlilik Haftası’ kutlamaları vardı. Tabi hafta nedeniyle diğer illerimizde olduğu gibi Van'da da yürüyüşler gerçekleştirildi, bisiklet sürme etkinlikleri yapıldı. Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu tarafından “Sağlık İçin Birlikte Yürüyelim” temasıyla, 81 ilde gerçekleştirilen yürüyüşlerin Van ayağı da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleşti. Çocuklar, gençler, büyükler herkes sağlık için adım attı, belli bir mesafeyi yürüdü. Bu yürüyüşle birlikte Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Derneği (BİYOÇAD) öncülüğünde Zeve İlk ve Ortaokulu öğrencilerinin katılımıyla da farklı bir yürüyüş etkinliği gerçekleştirildi. Öğretmenler, öğrenciler ve programa katılanlar hep beraber yürüdü. Hareketli hafta dedik ya. Bununla da sınırlı kalmadı sağlığa işaret eden etkinlikler! Edremit Belediyesi ile Türkiye Belediyeler Birliği tarafından yine “Avrupa Hareketlilik Haftası” kapsamında “Bisikletini Al Sen de Gel” sloganıyla bisiklet sürme etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında 500 kişi pedallara asıldı ve öyle bir parkur vardı ki Van'ın tarihine ve güzelliğine hayran bıraktıran cinsten. Sağlık için pedala basanlar, aynı zamanda 3 bin yıllık tarihi Şamran Kanalı'na ve bu tarihi kanalın kenarından bisiklet sürerken de gölü gören manzaralarla, Van Gölü'ne dikkat çekmiş oldu. Bu hafta boyunca bu haberleri okuduk, hareketli bir hafta oldu. Ama en önemlisi de sağlığa, hareketin önemine dikkat çeken organizasyonlar olması... Aslında tembelliğin ya da hareketsizliğin insan sağlığına zararlı olduğunu, bunun tam aksine hareketli olmanın, yürümenin, spor yapmanın da son derece önemli ve sağlık için vazgeçilmez olduğunu bilmeyenimiz yok! Ama bunu bildiğimiz halde uygulamamamız da acı bir gerçek. Aynen sigaranın zararlı olduğunu, dahası öldürdüğünü bildiğimiz halde içmeye devam etmemiz gibi! Dikkat ediyorum da, artık çocuğundan gencine kadar çoğumuz yürümekten bile aciz hale gelmiş gibiyiz. İmkânımız varsa, aracımız varsa bir adım öteye bile araçla gider olduk. Özel aracımız yoksa da otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarıyla... Oysa biraz yürüsek, ciğerlerimizi açsak, hem istediğimiz yere ulaşmış olacağız hem de spor yapıp, sağlıklı kalmış olacağız. Ama bunu yapmıyoruz çoğumuz. Ve yine bisiklet de sürmüyoruz. Hepimizin güzel bir araba hayali var belki ama güzel bir bisiklet hayalimiz çocuklukta kaldı! Şimdi ki çocuklarda da var mı acaba bisiklet hayali eskisi kadar merak ediyorum. Şimdi daha çok; tablet, bilgisayar, telefon gibi hayaller revaçta sanırım! Oysa yürümeyi alışkanlık haline getirsek kötü mü olur? Ya bisiklet sürmeyi bir yaşam tarzına dönüştürsek? Bunları yaparak kendimize iyilik yapmış olmaz mıyız? Daha sağlıklı bireyler olmaz mıyız? Hareketlilik iyidir. Yürüyüş güzeldir. Bisiklet sürmek bence bir ayrıcalıktır. Tabi bunun için de kentimizde bisiklet yollarına ihtiyaç olduğunu da parantez içinde söylemiş olalım. Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen yürüyüş etkinliğinde BİYOÇAD Başkanı Prof. Dr. Fevzi Özgökçe'nin açıklamasından basına yansıyan kısmını kısaca paylaşmak istiyorum burada; “Özellikle sağlıklı ve mutlu bir yaşam için günde en az 30 dakika düzenli ve toplamda en az 10 bin adım atan insanların beyinlerinin güçlendiğini, görme gücünün arttığını, kemik ve eklemlerinin sağlamlaştığını, kaslarının güçlendiğini ve esnekliğinin arttığını, sindirim, solunum, sinir ve boşaltım sistemlerinin düzenlendiğini, karaciğer, mide, pankreas ve böbreklerinin daha mükemmel çalıştığını, akciğer kapasitesinin arttığını, kalp ve damar hastalıklarının azaldığını ve obezite, şeker hastalığı, tansiyon ile diğer günümüz hastalıklarına karşı çok ciddi bir mücadele olduğunu bilmemiz gerekiyor...” O zaman ne yapıyoruz? Kendimize iyilik yapmak istiyorsak bundan böyle daha çok yürüyoruz, mümkünse bisiklet de sürüyoruz, hareketli bir hayat yaşayarak daha sağlıklı oluyoruz... |
||
Etiketler: 'Sağlık, için, yürüyelim', |