|
||
![]() |
Sanata dair | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
İbrahim Tatlıses, “Ayağında kundura” şarkısı ile ünlendiği yıllarda, “nota bilir misiniz?” sorularını savmak ve müzik eğitimi durumunu açıklamak için; “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık?” gibi bir savunmaya başvururdu. Gerçekten de “Harran” adıyla bilinen dünyanın ilk üniversitelerinden birinin olduğu ama sonradan bırakın Oxford’u, sıradan bir konservatuarın bile olmadığı yıllarda Urfa’dan İbrahim Tatlıses gibi bir ses çıktı. Bu ses, daha sonra müzik hocalarına ihtiyaç da duymuş olabilir, birtakım nota bilgisine de ihtiyaç duymuş olabilir, ama bunların hiçbirinin etkisi olmadan da dikkatleri üzerine çekecek ölçüde öne çıkmayı başarabilen bir ses olmuştu. Urfa’da belki Oxford ve konservatuar yoktu, ama sonradan dünyaca tanınacak bir ses vardı şimdi. Bunları neden mi anlatıyorum? Van’da, belki bir sanat galerimiz yok, sanata yatırımımız yok, ama onlarca dalda sanatçımız var; Tatlıses gibi ünlenmemiş olabilirler, ama her biri gizli bir ünlü olarak aramızda dolaşıyor, çoğumuzun bundan haberi bile yok! Ressam var, heykeltıraş var, müzisyen var, müzik ve tiyatro grupları var, folklor ekipleri var, yazarlar var; kısacası hangi sanat dalını saysanız Van’da mutlaka ilgili olanı var. Mesela işlerini İstanbul’a taşıyınca ressamlardan Haydar Ekinek, “Doğu’nun Picasso’su” diye ün bile saldı. Geçen Van’a geldi resimlerini sergiledi, ama nerede; tabi galeri olmadığı için ticaret odasının salonunda açtı sergisini. Sanatsever sanat görmek için ticaret odasına gider mi, gitmez, nereye gider, tabi ki sanat galerisine, eğer Ekinek bu sergide ilgi görmediyse, bunu onun sanatçılığına sayabilir miyiz? Yine kendi dallarında önemli aşamalar sağlamış daha birçok isim ve grup sayılabiliriz Van’da. Tabi neredeyse hepsi de kendi yağıyla kavrularak bir yerlere gelebilmiş; kimisi de imkânsızlıktan, ilgisizlikten, ya da çevrenin baskısından dolayı geldiği yerden bir türlü ilerleyememiş. Mesela bir imkan doğdu hafta başında ressamlar için, Pazartesi günü “5. Uluslar arası Sanat Buluşması” etkinlikleri kapsamında bir karma resim sergisi açıldı; Sanatseverler sergiye gidip bu ressamlarımızın eserlerini ve kendilerini tanıyacaktı, belki bazı tabloları da satın alacaklardı, ancak serginin açıldığı yer bu kez de bir alışveriş merkeziydi. Sanatsever alışveriş merkezine gider mi, belki gider ama herhalde tablo satın almak için değil… Anlayacağınız nasıl ki Urfa’da Oxford yoksa ama Tatlıses gibi bir ses varsa, Van’da da galeri belki yok ama önemli çapta sanat emekçileri var. Urfa’ya belki Oxford getirmezsiniz, ki buna gerek de yok, ama Van’a bir galeri kurmak çok mu zor acaba..? Sözümüz size, “sergi açtık” deyip sırtınızı dönmeyin, yüzünüz dönük ayrılın; hakikaten “bir şeyi açıyor muyuz, yoksa açarken aslında kapatıyor muyuz?” onu iyi görmek gerekiyor. Hani bu iş “dostlar alışverişte görsün” gibi olmasın diyoruz. Sözün özü; Van’daki sanatçı camiasının başını dik tutacağı bir yere ihtiyacı var, sanatını icra edeceği ve tanıtacağı bir yere… Sanatçıdan, sanatseverden, adını “büyükşehir” bıraktığınız, bazen “Paris” dediğiniz, bazen “Dünyada Van ahrette iman” dediğiniz bu kente bir galeriyi çok görmeyiniz! |
||
Etiketler: Sanata, dair, |