|
||
![]() |
Şayet!.. | |
Ferit Hayva | ||
ferithayva@hotmail.com | ||
Ülke, bölge, kent yeni ve zorlu bir dönemden geçiyor. Ama yaşam da bütün zenginlik ve zorluklarıyla devam ediyor...
Bir taraftan bölgedeki sıcak gelişmeler diğer taraftan ülkenin etrafındaki çetrefilli süreçlerin yarattığı sosyal, toplumsal, siyasal, ekonomik zorluklar her şeyi daha bir sıkıntılı hale sokuyor. Bütün bunlarla birlikte yaşamın içinde kalarak yerinde, yeni ve daha güçlü bir yarın inşa etmek de yine insana düşüyor.
Kent özelindeki süreçler de bu gelişmelerden bağımsız olmadan devam etmekte... Her ne kadar siyasi olarak çok farklı sesler gündemi meşgul etmese de sürecin siyasi taraflarının mevcudu da inkâr edilemez. Kent; kendini, kurumları ile birlikte günün ve yarının gelişmelerine uyarlamak zorunda. Mevcut yönetenler kent adına eldeki mevcut imkânlarla halka en iyisini yapmak, insanları mutlu etmek zorunda. Tabi ki kurum ve kişi yönelimli çabalar bu devasa kentin gelişim ve kalkınmasına karşılık gelmese de hormonlu büyüyen, kendi gelirinden çok daha fazlasına ihtiyaç duyan kentin bu artı ihtiyaçları da yine kent yöneten sınıfının, kurumsal yapısının sorumluluğundadır.
Her geçen gün daha çok sorunlu göç alan, sıkıntıları artarak devam eden Van kenti, bu süreçleri çözüm temelli yöneterek kısa - orta - uzun vadede gelmesi gereken kabul edilir noktalara ulaşmanın yol çarelerini bulmak zorundadır. Bunun için de bütün yapıları, kurumsal kimlikleri kendi içindeki sorun kavgaları bir tarafa bırakarak her biri nerede, nasıl eksik kaldığı özeleştirisini de yerine göre yaparak bir arada daha güçlü durmanın yollarını bulmalı. Kent ve yaşayanlarının buna her zamankinden çok ihtiyacı var. Bölgedeki gelişmelerin, dünyanın bu sorunlu coğrafyasında göründüğü gibi gelişmeyeceği de akıldan çıkartılmadan daha temkinli bir iyimserlikle kentin sorunlarını aşacak şekilde enerjisini toplaması, kurumsal yapılarındaki bölünmüşlük yaklaşımını bir kenara bırakarak mevcut imkan, güç ve aktörleriyle en iyisini yapmanın yol ve yöntemlerini bulmalı. Bunun için tarihsel arka plan yol gösterici olabilir...
Yüz yıl önce farklılıkları içinde barındıran kadim bir dinler-kültür merkezi olan Van, bu gücünü güncelleyerek etrafındaki cazip alanları daha da büyüterek merkez olma konumunu yapacakları ile yeniden görkemli bir aktör merkez olabileceğini ortaya koymalı. Bunun için kent yapıları büyüme alanlarının avantaj ve dezavantajlı taraflarını doğru belirleyerek öncelikli olanlarla işe başlaması, yerel öz kaynağa dayalı içerde yatırım adına da dış destekli bir kalkınma yönlü stratejiyle kısa orta vadede beklenen gelişmenin yaratılması mümkün. Ancak bunlar için kent içindeki birbirini ayrıştıran yaklaşımlardan kurtulmak şart. Kimse kimseyi atmadan, karalamadan, eksiği fazlası ile kent ve yaşayanları adına ve tabi ki yönetim boyutunun sorumluluğu gereği birbirini taşıması, yerine göre de kent için kırıp dökmeden tartışmasını bilerek hareket etmeli. Bu bağlamda kendilerinin değil kentsel gerçeklikten hareket ederek eldeki imkânlarla en iyisi nasıl birlikte yaşama geçirilir diye ortak akılla hareket etmeli. Bu yapılırsa kentin mevcut durumdan çıkıp daha iyi bir noktaya gelmesi daha bir mümkün...
Bu konuda bütün kesimler sağduyu içinde hareket etmeli, kendi aralarındaki sorun sıkıntıları bir kenara bırakarak kentin beklentileri ekseninde bir arada güç birliği içinde kent insanının hayatını kolaylaştırma çabasında olunmalı. Doğru ve ihtiyaç olan herkes ve kesimin makul olanda buluşması, birbirini ötekileştirmeden birleşerek kendileri ve kent için büyümenin gereği neyse onu yapılmalı.
|
||
Etiketler: Şayet!.., |