Koronavirüsten dolayı tüm insanlık zor bir süreçten geçerken, dostlarımız dediğimiz hayvanlar da  kış mevsimlerinde yiyecek bulma konusunda sıkıntılı bir dönem yaşıyorlar haliyle. Bize emanet olan bu hayvanların, çetin kış şartlarında hayatlarını devam ettirebilmeleri adına gerek belediyeler, gerekse gönüllü kuruluşlar, doğaya yiyecek bırakarak, duyarlılık gösteriyorlar.

Ancak kabul etmek gerekir ki ne belediyeler, ne de kurumlar, ne gönüllü kuruluşlar, tüm kentteki sokak hayvanlarına, yaban hayvanlarına ulaşamaz. Bu nedenle, vatandaşlar olarak bizler de elimizden geldiğince duyarlılık göstererek, bu dostlarımız için doğaya yiyecek bırakmak, yaşamlarını devam ettirebilmelerine olanak tanımak için katkı sunmak durumundayız.

Hayat, yaşam, doğa, bu dostlarımızla güzel. Soframızdan arta kalan bir tabak artık bile sokak hayvanları için çok şey ifade eder.

Burada yapmamız gereken, biraz duyarlılık göstermek. Soframızdaki yenebilecek artıkları çöp poşetine koyup ağzını sıkı sıkı bağlayıp çöpe atmak yerine, uygun bir şekilde uygun noktalara bırakmamız, sokak hayvanları için hayati bir önem taşır.

Merhametli birer insan olmanın gereği de bu değil mi zaten. Bizler, soframızdaki artıkları bir kaba koyup, doğada uygun yerlere bırakmakla bir şey kaybetmeyiz, ancak sokakta yaşayan hayvanlar yiyecek bir şeylere sahip olmuş olur ki, bu da bu kış şartlarında onlar için hayat demek, yaşam demek.

Hayvanlara sevgi göstermek, onların karnını doyurmaya vesile olmak emin olun ki bir terapi gibi iyi geliyor insana. Mutlaka bir çoğumuz zaten bu duyarlılığı gösteriyordur. Bunu çocuklarımızla birlikte yapmaya da özen göstermemiz, çocuklarımızın da hayvan sevgisi ile büyümesini sağlayacaktır.

Sofradaki artıkları çocuklarımızla birlikte ayırmak, sokaktaki hayvanlara çocuklarımız ile birlikte götürmek, çocuklarımızda da bir bilinç, bir duyarlılık yaratacaktır.

Söylediğim şey çok zor bir şey değil. Tamamen insani bir duyarlılık. Bunu ben, sen, o, siz, biz, hepimiz yaparsak, sokaktaki hayvanlar da aç kalmamış olur, atıklar da çöpe gitmemiş, çok faydalı bir iş için değerlendirilmiş olur.

Şimdi ülke olarak, dünya olarak zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz hep birlikte. Bu kadar zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyor olmamız, sokakta yaşayan, bizlere emanet olan hayvanları unutmamızı elbette ki gerektirmez. Bizler onlara merhamet edeceğiz ki, merhamet göreceğiz.

Yazın kavurucu sıcaklarında bir kap suyu, kışın dondurucu soğuklarında bir kap yemek atığını sokakta uygun noktalara bırakarak, birçok sokak hayvanının hayatını sürdürebilmesine vesile olmak kötü bir şey mi olur? Merhamet, insana bahşedilmiş en önemli duygulardan biri değil mi?

Zaten görüyoruz, duyuyoruz, bu duyarlılığı bir çok insanımız gösteriyor. Olur ya, bu sıkıntılı süreçte aklımıza gelmiyor olabilir diye hatırlatmak istedim. Elimizden geldiğince, sokaktaki hayvanları da aklımızdan çıkarmadan hareket edelim.

Soframızdan arta kalan bir kap yiyecek, bir çok masum hayvan için hayat demek. Unutmayalım.