|
||
![]() |
Sorunlar çözülecekse… | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
Halkoyuna sunulan anayasa referandumu sonuçlandı, resmi olmayan rakamlara göre az bir farkla “evet” oyları baskın çıktı. Bu sonuçlarla, beraberinde çeşitli tartışmalar getirse de “başkanlık” sistemi uygulanmasının böylelikle önü açılmış oldu. Sistem, 2019 yılından sonra fiili olarak uygulamaya geçecek. Bu süre içinde 2019 yılı beklenmeden anayasada değişiklik yapılan bazı maddelerin uygulanabileceği ifade edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından değişiklik öngörülen maddeler arasında yer almamasına rağmen ilk önce idam konusunun dillendirilmesi de dikkat çekici bir nokta oldu bu arada. Keza MHP ile referandum için yapılan ortaklıkta idam konusu ortaklık için belirleyici bir husus olmuştu. Tabi, Erdoğan’ın referandumun sonuçlarıyla ilgili konuşmasında dile getirdiği bu konunun geçici bir tartışmayla sınırlı mı kalacağı, yoksa yasalaşması için bir çabaya mı dönüşeceği konusu önümüzdeki süreçte kendini belli edecek. “İdam” konusundan söz etmişken, AK Parti yetkilileri ile Erdoğan’ın referandum öncesi topluma verdiği mesajları hatırlatmakta fayda var. Sorunlar ise, ilk başta yaşanan çatışma ortamı, bu çatışma ortamından kaynaklanan ekonomide kötü gidişat ve devlet içine sızan yapılar olarak ifade ediliyordu. Ne olayların, ne ekonominin ve ne de devlet içine sızan kesimler konusunun parlamenter yolla düzelemeyeceği, bunun ancak “başkanlık” uygulamasıyla olabileceği mesajı sıklıkla vurgulanıyordu. Hatta Kürt meselesinin çözümü konusunda son dönemlerde danışmanlar aracılığıyla “eyalet” tartışmaları üretilirken, yine bölgesel özerk yönetimler konusunda örnek olması babından İstanbul belediyesinin yetkilerini artırma tartışması yaratıldı. Ve yine yapılan açıklamalarda “terörün sonu gelecek” türü ifadeler kullanıldı, ancak bir farkla; bu konunun çözümü için de zor kullanmadan önce anlaşma yolunun seçileceği yönünde bir mesaj sayılacaksa Cumhurbaşkanı Erdoğan bir tv programında “ETA”yı işaret etti ve şöyle dedi: “ETA gibi silah bıraksınlar, çözüm budur” Tabi “ETA” sözcüğü sıradan bir ifade olarak algılanmaz heralde, bu ifade kullanılmadan da “silah bıraksınlar” denilebilirdi. “Hayır” cephesinin başını çeken CHP’nin gizli lideri konumundaki Deniz Baykal’ın sıklıkla Mardin’de Ahmet Türk ile gözükmesi ve sohbetlerde sadece eski arkadaşlıktan söz etmesi, Kürt meselesini CHP’nin de çözebileceği noktasında ciddiyet oluşturmayınca galiba bu noktada gözler yine Erdoğan’ın sözlerine çevrildi. Şimdi temel beklenti, referandum öncesinde ve sonrasında yaşanan toplumsal gerginliğin artık son bulması… İnsanların çıkıp “idam güzel iştir”, “insanları topluca hapse tıkmak faydalıdır”, “dağda-bayırda çatışmak heyecanlıdır”, “aç da kalsak can sağ olsun” diye “evet” oyu verdiğini düşünebilir miyiz? İnsanların bir huzura kavuşması, sürekli çatışma ve didişme halinin bir son bulması gerekiyor, herkes bunun farkında ve bunu istiyor. Bu nedenle ülkenin hangi sorunu varsa, şu veya bu, önem sırasına göre tüm sorunların çözümü için gayret içinde olmak gerekiyor. İktidarıyla muhalefetiyle… Başkanıyla, başkan olmayanıyla… “Hayır” da çıksa böyle olmalıydı, şimdi “evet” çıktığına göre madem iddialarınız var, daha bir böyle olmalı. Kavgaya, didişmeye bir ara olmalı, toplumu daha fazla bezdirmenin, bu topraklarda yaşadığına bin pişman etmenin lüksünü kimse kendine bulmamalı. İddianız varsa o zaman germeden, kırmadan, ezip geçmeden, çağın gereklerine uygun olarak sorunlar çözülmeli, ister “evet” denmiş olsun, ister “hayır”… |
||
Etiketler: Sorunlar, çözülecekse…, |