Yaşadığımız dünyanın ve insan vücudunun 4’te 3’ü sudan oluşuyor. Su tüm dünya, dünya üzerinde yaşayan tüm canlılar ve insan vücudu için vazgeçilemez bir madde. İnsanoğlu açlığa bir nebze dayanabilirken susuzluluğa asla tahammül edemiyor. Çünkü hayati bir değere sahip, su. O kadar kıymetli ki, yaşam iksiri, bir nimet.

22 Mart tarihi Dünya Su Günü olarak tüm dünyada kutlanıyor. Peki, neden Birleşmiş Milletler böyle bir günü kabul etmiş hiç düşündünüz mü? Dünya üzerinde birçok ülke temiz içme suyu sıkıntısı çekiyor. Yaklaşık 1,4 milyar insan temiz içme suyuna ulaşamıyor ve yine yaklaşık 5 milyon insan kirli su kullanımından kaynaklanan sebeplerle hayatını kaybediyor. En yakın örnek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde temiz içme suyu sıkıntısı olduğu için deniz altından borularla Türkiye’den içme suyu veriliyor. Dört tarafı denizlerle çevrili bir adada içme suyu yok, düşünün. Yapılan tahminlere göre de 2025 yılında birçok ülke çok fazla su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacak. 

Bu hafta soysal medyada ve televizyon ekranlarında 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla çeşitli videolar yayınlandı. Videolarda suyun nasıl korunacağı ve israftan kaçınılması gibi önemli noktalar vurgulandı. Hatta büyük bir su markası, bazı marketlerde satışa sunduğu suyun yanında ağaç ve çiçek tohumları hediye etti. Böylelikle suyun korunması ile ilgili farkındalık yaratılmak istendi. Bu sosyal medya gerçekten doğru kullanıldığında televizyondan daha fazla insana ulaşılabilen bir mecra olduğu için bu tarz önemli konularda çok yararlı oluyor.  İnsanlar belki televizyon izlemiyor ama artık akıllı telefonlar küçük - büyük herkesin elinde olduğu için sosyal medyadan her türlü bilgi ve habere ulaşmak mümkün oluyor. Neyse...

Biz insanlar susuz bir hayatın olamayacağını biliyoruz ancak yine de suyu aşırı ve gereksiz kullanmaktan kaçınmıyoruz. Allah’ın bize bahşettiği en değerli şeyi “suyu” israf ediyoruz. Van, şükürler olsun ki su kaynakları bakımından zengin bir kent. Ancak bu hiç bitmeyecek anlamına gelmiyor. Bizim de suyun israf edilmemesi konusunda üzerimize düşen bazı görevler var. Maalesef bahçelerimizi temiz içme suyu ile suluyoruz. Suyu gerektiğinden fazla kullanıyoruz. Her zaman bir aşırıya kaçma durumu söz konusu. 

Bulaşık makinesi reklamlarında, elde bulaşık yıkamanın ne kadar çok suyun boşa harcandığını gösteriyor. Tamam, kabul ediyorum, adamlar makinelerini satmak için hazırlıyorlar bu reklamları ancak çok önemli bir noktaya da parmak basıyorlar. Gerçekten elde bulaşık yıkadığımızda suyu kontrollü kullanamıyoruz. Ne kadar su harcadığımızın farkına varmıyoruz. Musluğu açıp dakikalarca suyu akıtıyoruz ve farkına bile varmıyoruz.
Suyun kıymetini bilenlere, israf etmeyenlere sonsuz teşekkürler. Ama suyun kıymetini bilmeyip israf edenler için de; gelin bu saatten sonra suyumuzun kıymetini bilelim diyorum. Su israfını en aza indirmek için ne gerekiyorsa yapalım. Gereksiz akan suları kapatalım. Bahçelerimizi kanallardan akan sularla sulayalım. En basiti, dişimizi fırçalarken musluğu kapatalım. Duş alırken gerektiği kadar kullanalım. Çocuklarımıza da suyun ne kadar değerli olduğunu ve dünya üzerinde ne kadar çok insanın temiz suya ihtiyaç duyduğunu anlatalım. İsraf etmemeyi küçük yaşta öğretelim. Basit tedbirlerle suyumuzu koruyalım ve gelecek nesillerin su sıkıntısı çekmesini önleyelim. Susuz hayat olmaz. Kıymetini bilelim ve koruyalım. İsraftan kaçınalım. Ve biliyoruz ki israf haramdır. Haramdan uzak duralım….