|
||
![]() |
Tam zamanı… | |
Ferit Hayva | ||
ferithayva@hotmail.com | ||
Malumunuz bütün kesimler başta da kent yönetenleri içinde bulunulan ve mevcut imkânlarla aşılması çok zor sıkıntılardan bahsedip duruyor. Bunlara son gelişmelerdeki sıkıntıları da eklediğinizde durum biraz daha sıkıntılı bir hal alıyor. Bütün bunları nasıl, kimler ve hangi kaynaklarla aşacağımız da, kısa, orta, uzun vadede neler yapacağımızın ise kentin bütün yapılarının sorumluluğu olduğu da ortada. Kalıyor kent için hangi kurumun ve içindeki birimlerin önümüzdeki yıl için kentin sorunlarını azaltan, yüklerinden kurtaran, yarına dair daha umutlu hale gelecek şekilde projelendirip programlaması...
Bu konuda kent yöneten kesimleri çok açık ve net bir şekilde başta yatırımcı kurumlar olmak üzere yerel yönetimler ki büyükşehir belediyeleri artık kent sınırlarından ve neredeyse bütün alanlardan sorumlu… Bu nedenle yerel yönetimlerin ve içindeki daire başkanlıklarının merkez belediye ve birimlerin kentin büyüme ve gelişimi yanında kendi kurumsal kimlikleri için neler yapacaklarını, bunları hangi proje, süre ve kaynaklarla gerçekleştireceklerini, bir sonraki yıl için şimdiye kadar hazır etmiş olmaları gerekiyor. Şayet yapılan iki üç yıllık bütçelerde gelişi güzel birimlere yazılan rakamlarla mesele geçiştirilecekse sorun her zamanki gibi büyük. Ama birimlerin, daire başkanlıklarının, kurumların mikro düzeyde bu kaynakları hangi şekilde, projede, kentin gelişim ve büyümesine katkısını da ortaya koyarak topluma taşırlarsa eyvallah. Ancak bu yapılmazsa kimse kentin projeli, programlı, kaynağı belli bir şekilde büyüyeceğini, eksik, yarım kaldığı alanlara özel sektörü nasıl yönlendireceğini söylemesin. Bunların hepsi söylemden ibaret olur.
Kimse kimseyi kandırmasın. Kentin geri kaldığı sıralamasını söylemekle kent kalkınıp gelişmeyecektir. Bütün geri kalınan alanların veriler üzerinden ortaya konması, mevcut kaynakların yetmeyeceği ortada; kalıyor geriye merkezi hükümetten alınacak destekler, bakanlıklar üzerinden gelecek katkılar ve özel sektörü, ortak girişimleri belirleyerek kolaylıkla yatırım ortamı yaratılması için nelerin yapılacağını kent yönetenlerinin ortaya koyması zamanıdır.
Yatırımcı kurumların önümüzdeki yıl neler yapacağını ve neden yapmaları gereken ama yapmadıkları alanlarda geri kaldıkları, proje üretip kaynak istemediklerinin sorgulanması… Bunlar yapılmadıkça klasik anlayışlarla yazılan bütçelerle bu kent sıralamasının yukarı değil ama aşağı doğru devam edeceğini de akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Aslında her şey ortada!. Kapalı gizli bir şey yok. Sınır ili olmasından kaynaklı gelirinin büyük kısmı güvenlik boyutuna harcanıyor olabilir. Ama bunun da rakamlarla ortaya konması, kentin merkezi idareden alması gereken geri kalmış alanlarının gelişkin bir hale dönüşmesi adına ortaya konması lazım. Bunlar yapılmıyor. Yatırımcı kuruluşlar sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmiyor, birçok alanı, sorunu görmezden gelmeyi ya da bahanelere sığınarak işi kotarmaya çalışıyor. Neden geri kalmışlık durumundan dolayı yüksek bütçeler gerektiren projeler yapmıyorlar? Neden bu durumu kamuoyu ile paylaşıp kent siyasi yapılarını, mesleki, sivil yapılarını bu konuda zorlamıyorlar?. Ha keza belediyeler onlarca, yüzlerce insanı neden çalıştırırlar?. Bu insanların cari giderleri, yatırım giderlerini neredeyse bitiren bir hal almış. Bu sürdürülemez durumu düzeltecek, radikal adımlar atacak bir akla, yönetim anlayışına ihtiyaç var. Özellikle büyükşehrin atanmış yönetimi kentin yarını için ne yapacağını, neleri değiştirip gerçek manada kenti değişim dönüşüm sürecine sokacağını şimdiden bütün birimleriyle proje ve programıyla ortaya koyması, kentin bütün dinameklerini de sürece ortak ederek yarına dair umudu büyütmesi gerekmiyor mu?...
|
||
Etiketler: Tam, zamanı…, |