|
||
![]() |
Van’ı sevmeye başladım | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
“Sevmiyordum” anlamında algılanmasın bu sözüm, Van sevilmeyecek bir şehir mi, sadece bugün biraz daha sevmeye başladım, o kadar. Diyeceğim o ki Van bugün biraz daha Van’a benziyor. Olması gereken Van, zoraki Van değil, lafla değil, doğalında, eyleminde Van, göstermelik değil, gerçekte Van. İşte bugün Van gerçekte Van olduğu için biraz daha hem sevdim, hem de umutlandım… Bir kere güzel bir bahar günü bugün, hava açık ve de berrak… Güneş rahatsız edici boyutta değil, hatta parklarda güneşlenenler bile var, ama gölgeyi tercih edenler de… Bu arada, tercih en büyük özgürlüktür, ister güneşte, ister gölgedesiniz, kimse ne sizi zorla güneşe, ne de gölgeye çekmeye çalışıyordur, herkes dilediği şekilde yaşıyordur, özgürlüktür o... Trafiğini, dilencisini, yolunu, kaldırımını katmıyorum, bunlar çözülecek sorunlar, ama Van bugün insana verilen değer anlamında bir başka Van. O yüzden zaten daha çok sevmeye başladım Van’ı bugün. Mesela bazen içinizden; “çocuk olmak vardı” dersiniz, ama bunu her zaman demezsiniz, bunu demenizi gerektirecek bir durumun, olayın yaşandığı andır bunu söylediğiniz an… İşte bugün belki gözlerden uzak, bir ara sokaktaki anaokulumuzun birinde çocuklar için düzenlenen kermeste yaşananlar size bu sözü kullandırıyordu; “Çocuk olmak vardı” Çocukların sevinçleri, aileleriyle birlikte “mısır 2 lira” diye bağırışları, özgürce ve de keyiflice hareket etmeleri gerçekten de çocuk olmayı, hatta çocuk kalmayı özendirecek bir görüntü veriyordu. Hele öğretmenlerin, saçları ağarsa da, çocuk kalan yanlarını görmek mümkündü, çocuk kalan heyecanlarını… Zaten öğretmenlerden biri şöyle dedi: “İyi ki çocuklar var!” Sormadım; acaba şunu mu demek istedi: Yaşlansak da, biraz olsun saf ve temiz bir çocuk ruhu taşıyabilmek, biraz olsun doğal kalabilmek, çocukların varlığı ile mümkün… İşte buradaki bu çocuk, öğretmen, ebeveyn güzelliği Van’ı bir anda sardı, Van bugün bambaşka bir Van oldu. Biraz ötede yine insana dair bir gayret vardı. Gözlerden uzak değil, tam da gözler önünde bir gayret… Bu kez uzağımızdaki kimsesiz çocuklara el uzatılıyordu, Van’ın çocukları gülerken, Erbil’in çocukları ağlamamalıydı. Burada da yetim kalmış, darda olan, kimsesiz çocuklar yararına bir kermes vardı. Kermesin geliri, Ramazan ayının 15’inde Erbil’e götürülüp buradaki kimsesiz çocuklara verilecekti. Sanırım ilk sarmaları da ben ve meslektaşım Meral Yıldız yedik. Ödediğimiz parayı Erbil’deki çocukların elinde his ettik. Günü bitirdik mi hayır, nereye gitsek bugün Van bir başka güzel, bugün tükenmeyecek bir gün… Güneş, çocuklar ve insana değer veren hareketler… İşte böyle bir Van tabi ki bir başka sevilecek! |
||
Etiketler: Van’ı, sevmeye, başladım, |