|
||
![]() |
Van-Tahran treni… | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
Dozer sayısının az olduğu yıllarda, hatta cümleye şöyle ek bir giriş yapayım; mahalle yolunu bir-kaç yılda bir açmaya, doğrusunu isterseniz bozmaya gelen sarı renk koca makinelerin bağırtılı seslerinin geldiği her yöne koşuşturduğumuz o çocukluk günlerimizde, saatlerce dozerin taşı toprağı nasıl bir çırpıda devirdiğini, o toz duman içinde hayretler içinde izler, akşam da gördüklerimizi evdekilere heyecanla anlatırdık. Tahran’dan Van’a bir tren geldi, yılın haberi oldu çoğumuz için, hatta “o, ne güzel” diye açıklamalar yaptı sivil toplum örgütlerimiz, ekonomi çevrelerimiz… Evet, kötü mü oldu, Van’a tren geldi de eleştirelim mi, hayır, tam tersine çok iyi oldu, bir değil, günde yüz tanesi bir anda gelebilse, ama benim dikkat çekmek istediğim husus, çocukluk dönemimde yaşadıklarımızın bu önemli konuda yaşanmaması… Nedir o… Ha keza sınır kapımızı yaptık, bunun ne kadar işimize yaradığı hususu bir yana, yaptığımız sınırın öbür tarafı adeta harabe, kapının iki bacağından biri yok, İran yetkililerinden de ses seda yok! Bir diğer hep gözden kaçırılan nokta; İran’ın aradaki ilişkiler ve mesafe bağlamında aslında Van’da olması gereken konsolosluğu Van’da değil, Erzurum’da… Ve… Ne bizden, ne onlardan kimseden bir ses yok, olsa da, bu iletişim çağında herkesin fark edebileceği gibi, oyalama sesleri… Şimdi de tren sesi imdada yetişti, şimdi kafamızda “Tahran”, “Tren” ve “Van” sözcüklerini bir araya getirip, ilahi bir cümle oluşturma zamanı… Mahallemize neden dozer gelmezdi biliyor musunuz, muhtar iyi çalışmıyordu da ondan, yolun açılmasına gönüllü değildi; bunları sonradan öğreniyoruz tabi… Tebriz-Van, ya da sonradan Tahran-Van’a dönüştürülen tren neden gelmiyordu şimdiye kadar Van’a peki, tam 8 yıldır, “güvenlik”… denildi. Peki, Tahran’dan gelen trene sevinirken üzülmemiz gereken, ya da sorgulamamız gereken noktalarımız yok mu, hep tek taraftan bakmayalım, açıyı biraz geniş tutalım; Aynı konuda, turizm ve ulaşım bağlamında soralım: Van’daki uçak sayısı ve yükselen bilet fiyatlarıyla ne kadar ilgiliyiz? Çünkü sayısı ve kapasitesi az olduğu için insanlar uçakta yer bulamıyor, Van’a gelen acil işi olsa bile günlerce çıkamıyor, Van’dan çıkan da aynı nedenle zamanında geri dönemiyor. Hâlbuki uçak sesi de dozer ve tren sesinden aşağı değil, neden duymuyoruz, evde bu konuyu da neden konuşmuyoruz, merak ediyorum! Ha keza bunların havaalanının şu anki durumuyla ilgisi var mı, havaalanı ne zaman tam işler hale gelecek? Vangölü Ekspresi, Van-Tatvan deniz taşımacılığı konusu, Van’ın kendi iç trafiği, çevre yolu, tarihi yerlere ulaşım konusu ne âlemde, bunlar da sorgulanması gereken başlıklar değil mi diye insanın sorası geliyor. Tamam, dozerin başında toplanalım, ama çekip gittikten sonra da muhtarın keyfiyetini de sorgulayalım ve varsa başka çözümler, onları da devreye alalım! |
||
Etiketler: Van-Tahran, treni…, |