Bir ilin takımı, tanıtım açısından bazen o ilin en değerlisi haline gelebiliyor, o ildeki birçok değerden daha fazla öne çıkabiliyor, daha fazla tanıtıma yol açabiliyor.

Tabi tanıtım bir il için turizm demek, sosyal ve kültürel 
ilişkilerin önünün açılması demek, bir il için tanıtım, ekonomik ve sosyal problemlerin reçetesidir bir yerde…

Van’ın birçok değeri var tanınması ve bilinmesi için elbette; kedisi, gölü, tarihi ve doğası yeter de artar bile, ama ne var ki bazen Vanspor futbol takımı tüm bunlardan daha fazla etkili olabiliyor, daha çok konuşulabiliyor, daha çok ilgiyi üzerinde toplayabiliyor. 

Bunun en önemli nedeni de dünya genelinde futbolun giderek hem görsel olarak hem de ekonomik bir kaynak olarak kabul görmesidir. 

Ülkelerin kupa maçlarında ev sahipliği için yarışması bundandır, dünya çapında zengin iş insanlarının, büyük firmaların kulüp satın alıp bir fabrika gibi yönetmesi bundandır.

Tüm bunlar Van için de geçerlidir. 

Küresel yaşamın bir parçasıyız hepimiz, bir biçimde herkes birbirinden etkilenebiliyor, ister sporla ilgili ister başka şekilde…

Şimdi bu çerçevede Vanspor ile ilgili neler yapılabilir ona bakmak gerekiyor; hani başarı durumunda da, başarısızlık durumunda da hikâyesi anlatılabilir bir takımın ama bizim istememiz gereken bu küresel spor ilişkisi içinde iyi bir yerde bulunmak, aşamalı olarak sürekli bir yükseliş sağlamak…

Evet, tanıtım açısından derde deva olmasını istiyorsanız bu işin kuralı böyle, yoksa bir mahalle takımı kurar, bir kenara koyar, canınız sıkıldığında da halı saha maçı oynatırsınız.

Bugün Vanspor Futbol Kulübü’nün Olağan Kongresi yapılıyor, yeni bir yönetim belirlenecek, iyi bir kulüp için iyi bir yönetim şart; iki başkan adayı vardı, bu iki adaydan kulübü en iyi yönetebilecek adayın kazanması sanırım herkesin genel beklentisidir.
Ancak her iki adayın kongre öncesi yaptığı açıklamalar, şimdiye dek Vanspor’a olan yüzeysel yaklaşımın bir tekrarı oldu gibi.

Şimdiye kadar Vanspor Futbol Kulübü’nü yönetmeye ve idare etmeye talip olanların spordaki bu küresel ilişkiyi çok fazla dikkate almadıkları kanaatini taşıyorum şahsen.

Daha çok bireysel yorum ve açıklamalara tanık oluyoruz çünkü…

Karşılıklı didişmeler ve suçlamalar günümüz başarılı futbolu için geçerli tutumlar değildir, tam tersine tökezleyici ve geriletici etkenlerdir… 

Hâlbuki şimdiye kadar Vanspor’u yönetenler kendilerini ispata çalışmak yerine Vanspor’u ispatlamaya çalışsaydı, kendini anlatmak yerine takımı anlatsaydı, takım bugün çok farklı bir noktada olabilirdi ve biz de çok daha pozitif cümleler kuruyor olabilirdik.

Daha önce de birkaç kez bu köşede izah etmeye çalıştım; bu takımdan sadece yönetim sorumlu değildir, hepimiz sorumluyuz diye, yine tekrarlıyorum, iyi bir aşama elde etmesi için herkesin elbirliği ile Vanspor kulübünün arkasında durması gerekiyor.

Bu çerçevede arkadaşlarımız alınmasın ama Vali beyle ya da herhangi bir siyasiyle yönetime gelmek için görüşmek yerine Vanspor’a il genelinde bir destek için, hatta ülke genelinde bir destek için görüşülebilir, çünkü Van’ın zenginleri neredeyse il dışında yaşıyor, onların da katkılarını bir şekilde sağlamak gerekiyor. 

Dostlara ayan olsun diye yönetime gelmeyi değil, Vanspor’a gelmeyi hedef olarak belirlersek, eminim zorlukların büyük kısmının üstesinden hep birlikte geliriz.

Son sözüm şu:

Van’ın önemli değeri olan Vanspor’a yazık etmeyelim!