Merhaba, bugün sizlerle çok önemli olduğunu düşündüğüm iki farklı ama aslında özünde tek bir konudan bahsetmek istiyorum. 

İlk önce “112 Acil Servis” hattının gereksiz aranması meselesi ile söze başlıyorum. Maalesef ülkemizde ve ilimizde, 112 acil çağrı merkezi aramalarının hatırı sayılır bir kısmının gereksiz aramalardan oluştuğu zaman zaman açıklanıyor. Bunun sonucunda, gerçekten acil bir durum olduğunda, trafik kazası, kalp krizi ve bunun gibi gerçekten önemli ve öncelikli bir durum olduğunda 112 acil çağrı hattı arandığında ya hat meşgul oluyor ya da görevli acil servis çalışanları aramanın asılsız mı yoksa gerçek mi olduğunu anlamak için soru sormak zorunda kalıyor. Veya ambulans, hiç acil olmayan bir vaka için çoktan yola çıkmış oluyor.

 Gereksiz yere acil hattını arayarak meşgul etmek, gerçekten acillik durumu olan bir başkasının iletişime geçmesine engel olabilir. Acil hattına ulaşamayan ve yardım alamayan bir insanın başına kötü bir durum gelebilir. Bu nedenle böyle acil bir durum olduğunda dakikaların hatta saniyelerin bile ne kadar önemli olduğunu bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Unutulmamalıdır ki her an acil çağrı merkezine ve ambulansa bizim de ihtiyacımız olabilir. Daha duyarlı ve daha vicdanlı birer vatandaş olmak için acil çağrı merkezini gerçekten gerekmedikçe aramayalım, yanlış ihbarlarda bulunmayalım.

Ayrıca acil çağrı hattını meşgul etmek, getirilen yasal düzenlemeler sonucunda suç sayılmakta ve cezai işleme tabii olmaktadır. Yani gereksiz yere acil çağrı merkezini arayıp meşgul ederseniz hakkınızda suç duyurusunda bulunulabilir ve ceza alarak sicilinize işlenebilir. Para cezası ve hatta hapis cezası verilebilir. Hiç bu boyuta kalmadan insani görevimizi yapalım, başka bir şeye zaten gerek kalmaz.

İkinci olarak da trafikte gördüğümüz ambulansa yol vermekten bahsedeceğim. Ambulanslar; durumu kritik, bir an evvel hastaneye yetiştirilmesi ve müdahale edilmesi gereken hastaları taşır. Saniyelerin bile önemli olduğu bu durumda trafikte vakit kaybetmek, Allah muhafaza hastaların ölümüne bile sebep olabilir. Hastaya ne kadar erken müdahale edilirse kurtulma şansı da o kadar artar.

Yolda ışıkları açık, sireni çalan bir ambulans gördüğümüzde aklımıza hemen, içinde çok acil bir hastanın olabileceği veya ambulansın çok acil bir yere yetişeceği gelmeli ve bir an evvel ona yol vermemiz gerektiğini düşünmeliyiz. Örneğin ambulans bir trafik kazasına, yangın yerine, bir olay mahaline ya da acil bir hastayı almaya gidiyor olabilir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bizim yapabileceğimiz şey ise sağlı sollu yolu açarak ya da emniyet şeridini kullanmayarak ambulansa acil yol vermektir. 

Kısacası ambulans hayat kurtarmak için mücadele eden tıbbi donanımlı bir araçtır. Bu aracı önemsiz bir şeymiş gibi düşünmek doğru bir davranış değildir. Duyarlı olmak zorundayız. Trafikte ambulanslara engel olmamalıyız. O ambulansın içinde kendi canımızdan birinin olduğunu veya olabileceğini düşünerek hareket etmek en doğru davranıştır. Düşünün bir; mesela evde annenizin başına bir şey gelse ve siz 112 acil çağrı merkezini arasanız; Önce hat meşgul olsa mesela ve siz dakikalarca hatta bekleseniz. Daha sonra aramanız gerçek mi diye size sorular sorulsa telefonda. Daha sonra yola çıkan ambulans 30-40 dakikada anca size ulaşsa, neler hissederdiniz? Bir de hastaneye ulaşma zamanını ekleyin! Bu kadar zamanda ya annenize geri dönüşü olmayan bir şey olursa. Sorumlusu kim olur o zaman? Kimseyi suçlayamazsınız. Bunun için 112 acil çağrı hattını meşgul etmeyelim ve her zaman bir yakınımızı taşıdığını varsayarak ambulanslara yol verelim. Bu bizim insanlık görevimizdir, unutmayalım.