18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası. Ve şimdi bu haftanın içindeyiz. Yaşlılarımıza saygı gösterilmesi gerektiğini hatırlatan bir hafta! Onları anlamanın, dinlemenin, nasihatlerinden ve yaşam tecrübelerinden istifade etmenin haftası... Tabi sadece bu hafta da değil her zaman yaşlılara saygılı olmalıyız elbette. Bu haftanın amacı; yaşlı olan insanları anlamaya çalışmaktır.  İnsan doğar, büyür, yaşlanır ve ölür. Doğal bir döngüdür bu. Bu döngünün içinde saygıyı sonuna kadar hak eden bir safhadır; yaşlılık. İleride bizim de yaşlanacağımızı düşünerek, yaşlı bireylere saygı ve minnetle davranmalıyız ki, bizi örnek alan evlatlarımız da bize öyle davransınlar.

Her insan için değişik mana ve önem ifade eder yaşlılık. Yaşlılarımız dün ile bugün arasında bağ kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli köprülerdir aslında. Yaşlılarımız hayatın tecrübelerini edinmiş, yıllara meydan okumuş, bilgi birikimleri ile belli bir yaşa gelmiş kimselerdir. Anamız, babamız, dayımız, halamız, teyzemiz, ninemiz, dedemiz…

Yaşlılarımız bir toplumun yaşayan hafızalarıdır. Hayatın nasıl su gibi akıp gittiğini gösteren değerlerimizdir. Bin bir cefa ile yoğrulmuş bir hayatın izlerini taşıyan, hürmet edilesi büyüklerimizdir. Belki hayatın yoğun akışı içinde çoğu kez ihmal de ettiğimiz ve belki de istemeden kimi zaman saygısızlık sayılabilecek hareketlerle görmezden geldiğimiz yaşlılarımız!

Bazen istemeden de olsa gençliğin verdiği coşkuyla düşünmeden hareket edebiliyoruz. Mesela bir toplu ulaşım aracında yer vermekten imtina ediyoruz ve başımızı çeviriyoruz bazen, ya da bazen bankada, hastanede falan sıra beklerken önceliği onlara tanımıyoruz. Ya acil bir işimiz oluyor ya da beklemekten yoruluyoruz! Ancak unutuyoruz işte; genç olarak biz bile yoruluyorken yaşlı insanlarımızın bizden daha fazla yorulacağını…

Oysa gelenek ve göreneklerimiz, yetiştirilme tarzımız bize her zaman yaşlılara hürmeti ve saygıyı zorunlu kılıyor. Bizler de yaşlanınca saygı görmek istiyorsak, evvela yaşlılarımıza saygıda asla kusur etmemeliyiz.

Dedim ya, bu hafta yaşlılarımıza saygı haftası. O yüzden gelin hep beraber, yaşlılarımızın bizler için ne kadar önemli olduklarını onlara da gösterelim. Ne mi yapalım?

Mesela bir karanfil alıp bir yaşlımızı ziyaret edelim. Ellerinden öpelim. Halini hatırını soralım. Dizinin dibine oturalım. Elini avucumuzun içine koyalım. Sıcaklığını hissedelim, sevgimizi gösterelim. Hayat tecrübelerinden istifade edelim. Biz soralım, o yaşanmışlıklarını anlatsın. Can kulağı ile dinleyelim. "Helal olsun be dedem", "helal be ninem", "helal be amcam" diyelim. Motive edelim. Moral verelim onlara. Bir arzuları, bir istekleri var mı diye soralım. Gururlarını okşayalım. Bizim için varlıklarının güç olduğunu söyleyelim.

Hatta yaşlılarımızla gezmeye çıkalım mümkünse, koluna girelim, yürüyelim, onlarla sohbet etmenin tadını çıkaralım. İlgilenelim, ilgi gösterelim, sevgi ve saygıyı htirelim. Çocuklarımıza da bunu aşılayalım. Yaşlılarımızın kıymetini şimdiden anlasın çocuklarımız. Anlasınlar ki onlar da yaşlılara hürmette kusur etmesinler. Ve mümkünse yaşlılarımızı sadece özel günlerde değil, senenin her günü hatırlayalım. Zaman zaman ziyaret edelim, hal hatır sorup, iki kelam edelim.

Unutmayalım ki, hepimiz geleceğin yaşlı adayıyız. Büyüklerine saygı göstermeyen bir toplum, sağlıklı bir toplum olamaz. Ve unutmayalım ki;saygı görmek istiyorsak, önce saygı göstermeliyiz.

Ulu önder Atatürk ne demiş: "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur."

Tüm yaşlılarımızın, 'Yaşlılara Saygı Haftası'nı kutluyor, hepsine, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir ömür diliyorum.