|
||
![]() |
Yazı | |
Adil Harmancı | ||
adilharmanci30@gmail.com | ||
Yazı, bir durumu, olayı, gelişmeyi, kendinizi ifade etmenin sessiz yollarından biridir. Bazen konuşmadan muhataplara yolladığınız bir mesajdır yazı; Anlatıdır, yorumdur, izahattır… Gerektiğinde bir uyarıyı, gerektiğinde bir beklentiyi, gerektiğinde tartışmalarda katkıyı içerir yazı… Duvar yazısı, araba arkası yazılar, gazete-dergi yazısı, roman, öykü, anı kitapları ve son zamanlarda sosyal medya paylaşımları bu neviden yazılardır. Sosyal yaşamda yazının önemi büyüktür. Sözle ifade edemediklerinizi sessizce ifade etme olanağı size tanıdığı gibi, “söz uçar yazı kalır” özdeyişinde olduğu gibi yazı, aynı zamanda tarihe mal olabilme özelliği olan bir belgedir. Zaten özdeyişleri, ünlü sözleri, keşifleri, dünü bugüne ve bugünü de daha ileriye taşıyan yazıdan başkası değildir. Yazı olmasa teknoloji, yaşam, bilumum ilerleme bugünkü konumunda olmazdı mesela… O nedenledir ki, medeniyet, yazı ile başlar. Bu anlamıyla da yazı, geleceği yaratmanın, bir değeri, bir deneyimi ileriye taşıyabilmenin en büyük aracıdır. Yazıya değer biçen toplumlar, arşivlerini güçlü kılmışlardır; Bu toplumlar her bir deneyimi, her bir keşfi, her bir olumlu ve olumsuz gelişmeyi korkmadan, çekinmeden, onur meselesi etmeden ve gizlemeden günümüze taşımışlardır. Bunları, “yazıdan korkmayan” toplumlar olarak da niteleyebiliriz… Ama öyle toplumlar da olmuş ki, korkmuştur, ürkmüştür, ayıp-günah saymıştır, yazıdan kaçınmıştır, kaçındığı için de arşivlerini güçlü kılmamıştır. Ve bu toplumlar, her zaman diğer toplumlara ayak uydurmakta zorluk çekmiştir. O açıdan kültürler çatışmasının bir nedeni gelenek ve görenekler ise, bir nedenini de yazıya olan mesafedir diyebiliriz. Yazının bir diğer özelliği ise, savaşın da barışın da yolu yazıdan geçer. “Söz ola kese başı/söz ola bitire savaşı” özdeyişi de yine yazı ile günümüze taşınmıştır. Ve öyledir de… Gerçekten de söz vardır kimseye faydası olmayan bir kavgayı alevlendirir, söz de vardır, o kavgayı bir anda yok eder. Bu açıdan da, algıdan algıya değişse de iki tür yazı vardır; Biri anlamlı yazı, diğeri de kimseye bir katkısı olmayan yazı… O nedenle her yazıya, kendi açınızdan “anlamlı yazı” gözüyle bakmanız mümkün olmuyor. Toplumlar da tıpkı birey gibidirler, bazen bunalım geçirirler; maddi, manevi, siyasal, sosyal, psikolojik… Bu gibi durumlarda yazının önemi büyüktür. Kargaşa da, huzur da sizin kaleminizin ucunda… Gerçi böyle durumlarda çoğu zaman yazı size, “beni yazma” der. Mesela bana da bazen yazı, “beni yazma” diyor, ben de kırmıyorum… |
||
Etiketler: Yazı, |